Bu köşeden sizlere seslenmeyeli hemen hemen iki ay oldu. Aradan geçen günler zarfında ülkede ve ülke dışında gündemi meşgul eden bir çok olay oldu. Ülke insanımızı hergün meşgul eden bu olaylar, olanca şiddetiyle devam ediyor.
Oysa her birimizin ailevi ya da kişisel bir dolu sıkıntısı var ve biz bunlara çözüm üretmek durumundayken bir de bizim dışımızda gelişen sıkıntılar/dertler ile hemhal olmak durumunda kalıyoruz. Anlayacağınız hep birlikte çok zor zamanlardan geçiyoruz. Bu gidişat içinde her birimizin akıl/ruh sağlığını koruması ve gelecek günlere sağlıkla ulaşabilmesi adeta mucizelere kaldı desek yeridir. Ancak herşeye rağmen hemen umutsuzluğa kapılmayalım. Zira her acının, bunalımlı günün ardından daima bir aydınlık, bir ışık çıkar gelir ve ülkemizi, çevremizi, dünyamızı aydınlatır. Tıpkı her gecenin bir gündüzü olduğu gibi bizlerin de güzel günlere uyanacağımız umudunu her daim içimizde taşımamız gerekir. Ancak bu şekilde akıl/ruh sağlığımızı korur, gelecek günlere sağlıkla ulaşabiliriz.
Bu zor günlerde sağlıklı kalabilmek adına daha öncede bu köşeden ifade etmeye çalıştığım gibi sanat(şiir/müzik/sinema/tiyatro/fotoğraf/resim), spor(yürüyüş/gezi dahil), okumak gibi bireysel meşguliyetler bir nebzede olsa sıkıntılı ortamlardan bizleri çekip çıkarabilir, bir an olsun soluk almamızı tekrar kendimizi yenileyerek hayata tutunmamızı sağlayabilir. Bu tarz kişisel meşguliyetleri olmayan okurlara/hemşehrilerime önerim, kendinize yeteneklerinize en uygun olduğunu düşündüğünüz bir meşguliyet alanı yaratın. Böylece tüm bu olumsuz olaylar karşısında akıl sağlığınıza sahip olabileceğiniz gibi yeteneklerinizi de keşfetmiş olursunuz.
Ülkemiz ve dünyamız için yaşamakta olduğumuz bu zor günlere tekrar geri dönecek olursak, tüm bu sorunların üstesinden gelmek için hep birlikte hareket etmemiz gerektiğini unutmayalım. Başımıza gelen kötülüklerin çoğunun, insanoğlu olarak bizim gereksiz hırslarımızdan kaynaklandığını, dünyanın kaynaklarının halen hepimize yetecek kadar olduğunu, yeterki hırslarımızdan, kötü düşüncelerimizden sıyrılarak dünya kaynaklarının tüm canlıların hizmetine sunulduğunun farkında olarak hareket edelim, davranalım, idrak edelim, yaşayalım. Ve elbette tüm bu olumsuzluklar karşısında bireyselde olsa her platformda tepkimizi ortaya koyalım. Olaylar karşısında mücadele kararlılığı ile hayata/yaşama tutunalım.
Bu satırları kaleme aldığım ve gazeteye göndereceğim sırada Ankara TUSAŞ ‘da ki terör eylemi ile yine hepimiz derinden sarsıldık. Ülkemiz üstünde oynanan oyunların ne yazık ki bir yenisi daha “terör saldırısı” olarak gündemimize girdi. Ülke insanı olarak her birimiz son derece üzgünüz. Ülkenin içine çekilmek istendiği bu karanlık olaylar karşısında yazacak kelime bulmakta zorlandığımı, söyleyecek kelimelerin boğazıma düğümlendiğini tahmin edebilirsiniz. Bu tarz ani gelişen olaylarda gündem bir anda bu olaya kayınca bizlerin buradan yazacakları da çoğu zaman önemini yitirebiliyor ne yazık ki. Ancak ben yinede yazıyı sonlama adına son cümlelerimde yazının başlığında vermeye çalıştığım üzere her kötü olayın ardından, herşeye rağmen umutla yaşama sarılmamız gerektiği mesajını vereyim.
Sonuç: Kötülükleri yenmek, kötü günlere dur demek, akıl sağlığımızı korumak unutmayalım ki hepimizin elinde. Birlik beraberliğimizi koruduğumuz, ülkeye ve yaşama sahip çıktığımız, gereksiz hırslarımızdan arındığımız sürece, sancılı günlerin üstesinden gelebileceğimizi umuyor, her karanlığın sonunda bir aydınlığın bizleri beklediğini düşünüyorum.