Bugün ki yazımda modern insanın mutluluk arayışına 23 asır önce yaşamış olan filozof Aristoteles’in düşünceleriyle açıklık getirmeye çalışacağım. Aradan yüzyıllar geçmiş ve pek çok şey değişmiş olsa da insanın fıtratı değişmiyor. Bu yüzden Aristo’nun önerdiği şeylerin bugün de geçerli olduğu kanaatindeyim.
Günümüz de pek çok insan mutluluğu bulamadığı gibi aslında mutluluk diye bir şey olmadığını düşünüyor. “Her arayan bulamaz lakin bulanlar arayanlardır” demiş İranlı mutasavvuf Bâyezid-i Bistâmî.
Herkesin arayıp durduğu mutluluğun sihirli bir formülü yoktur aslında. Örneğin Aristo’nun mutluluk için önerisi erdemli bir hayattır. Ve O’na göre erdem, davranışlarımızın aklın denetiminde yani ölçülü olmasıyla sağlanır. İşte bu da “Altın Orta” diye ifade edilir.
Mesela Aptallık derecesinde gözü kara olmakla korkaklık arasındaki altın orta; tedbir ve cesarettir.
Cimrilikle savurganlık arasındaki altın orta ise tasarruf ve cömertliktir.
Bazı insanlar çile çekmeyi erdem sayıp bu dünyayı kendisine zindan ederken bazıları da tam tersine hazzın doruklarında yaşamak için tüm şartları zorlamaktadır. Burada altın orta kimseye zarar vermedikten sonra meşru zeminde hayatın güzelliklerinden istifade etmektir.
Aşırı sevmek veya şiddetle nefret etmek yerine “günün birinde nefret edecekmiş gibi sevmek ve günün birinde sevecekmiş gibi nefret etmek” gerekir.
Aşırı öfkeyle vurdum duymazlık arasındaki altın orta doğru yerde, doğru kişiye ve uygun miktarda öfkelenmektir.
Sınavlara hazırlanan öğrencilerimize kaygının çok aşırı olması kadar hiç olmaması da iyi değil deriz.
Gece gündüz çalışıp hayatı ıskalamak da, temel ihtiyaçları karşılamadan tembel bir şekilde yaşamakta iyi değil aslında. Temel ihtiyaçlarımızı giderecek kadar çalışırken hayatın da tadını çıkarmak altın ortadır.
Bu basit örneklerden anlaşılacağı üzere aslında bizi mutluluğa ulaştıracak olan ölçülü bir hayat imkansız değildir. Bu sadece tercih meselesidir. Fakat özellikle ülkemiz de dini, ideolojik ve siyasi tartışmalarda altın ortaya ulaşamayacağımız konusunda pek umutlu değilim…….
Gürcistan karşısında galip gelen futbol takımımıza övgüler yağdırırken, Portekiz’e mağlup olduklarında yerden yere vuruyoruz. Futbolcu Samet Akaydın, işin çok zor, bir gün kahraman başka gün vatan haini oluverdin……
Fazla uzatmayayım, zaten havalarda sıcak, okurken sıkılırsınız sonra.
Sağlıcakla kalın!
Görüş ve eleştirileriniz benim için önemli; [email protected]