Sevgili dostlar; İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur.. 22 Aralık gecesini 23 Aralık gününe bağlayan gece, yani Salı gününü Çarşamba’ya bağlayan gece mevlit kandilidir……
Yüce Peygamber’imizin doğduğu çağda, dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
Peygamber Efendimiz’in ( s.a.v) doğduğu bu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıç olmuştur. O gecenin sabahı gibi hayırlı bir sabah hiçbir ümmetin Peygamber’ine nasip olmamıştır. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmasına, aydınlık bir devir açılmasına sebeptir bu sabah. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allah’ın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur: "Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiyâ, 107)
Biz Müslümanlar, Alemlerin Rahmet peygamberine(s.a.v) olan sevgimizi ve bağlılığımızı bu gece de, samimiyetimizi göstermemiz gerekmektedir…
Bütün insanlık âlemine tertemiz bir sayfa açan, bütün canlılara ilâhî rahmet olan, ümmetim de ümmetim diyerek, her gün her gece gözyaşı dökerek, ümmeti için af ve mağfiret isteyen, bir Peygamber'in ümmeti olmakla şereflenmiş bir milletiz. Biz Mü’minler, bizi yaradan CENAB-I HAK’KA bizi Mü’min yarattığı için ne kadar şükretsek azdır…
Bu geceyi vesile bilerek, O'na ümmet olmanın şuuruna erebilmek, bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için, en azından Mevlit Kandilinin gündüzünde hayır ve hasenatta bulunmalı, gecesini ise Kur'an-ı Kerim okuyarak, tespih ve kaza namazı kılarak, Peygamberimize (s.a.v) yakışır bir ümmet olarak bu geceyi ihya etmemiz gerekmektedir.
Peygamber’imizi (s.a.v) seviyorum diyebilen her Müslüman, bu gecede gevşekliğin kendisine yakışmayacağını bilmesi gerekir….
Yüce Allah'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına kavuşmanın yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir...
SONUÇ OLARAK; Ne mutlu Ümmet olana. Ne mutlu Müslüman’ım diyene. Ne mutlu ki Müslüman olup ümmet gibi yaşayana……
HAYDİ BİR SALAVAT GETİRİP YAZIMIZI BİTİRELİM.ALLAHÜMME SALLİ VE SELLİM ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİHİ, VE SAHBİHİ VE SELLİM…