Çarlık rejiminden kurtulduktan sonra; Rusya'da sol akımlar güçlendi.
Moskova'nın adı değişmedi, fakat daha kalabalık olan Baltık limanındaki Petrograd'ın, adı önce Leningrad oldu; sonra Stalingrad'a dönüştü. Başa geçenlerin adları verilerek o değişiklikler sürdü gitti; şimdiki adı Snt Petersburg'tur ve çok şahane bir kenttir.
Çarlık döneminde en çoğu Türk ve Türkmen beyliklerinin olan topraklar; Ruslar tarafından işgal edilmişti. Komünist dönem de; kendi felsefesine aykırı olduğu halde Türk beyliklerinin ve Türkmenlerle diğer Türk kökenli kalabalık halkların dirilip gelişmesine olanak vermedi. Çok daha sonraları; Rusya'daki Rus olmayanların milliyetçilik cereyanları ancak başlayabildi; fakat kıyımlar ve zulümlerle; Rus yöneticiler, Türk ve Türkmen toplumlarının ve diğerlerinin kendi dillerini konuşmasına ve gelişmelerine olanak bırakmadı.
Önce CAN Azerbaycan'da milli duygular gelişti. Rahmetli Haydar Aliyev, Sovyetler birliği döneminde o birliğin Başkanlığını hak edecek düzeylere yükseldi. FAKAT Haydar Aliyev'e; hakkı olan o makam HAKSIZCA VE İNATLA verilmedi.
Artık, devin yuttuğu bütün halklar; onun karnında eritilmekten kurtulmalılar. Çeçenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve diğerleri, doğal kaynaklarına sahip çıkarak; haklarını tümüyle savunmalılar ve Tam bağımsızlıklarına sahip çıkmalılar. Madem ki; Birleşmiş Milletler teşkilatı var! O dev yapı; Rusya'nın karnında eritilmek istenen bütün uluslara ve halklara yardım elini uzatıp; onları esaretten kurtarmalı.
Rusya'ya Mülkiyeli sınıf arkadaşlarımla; Rusça bilen bir Türk tercümanla gittik.
Sonra kendim bir kez daha gittim. Moskova'da yüz metreden daha derindeki yer altı trenlerine; birkaç saniyede inen otomatik merdivenler var. Yüzlerce metre aşağıda demiryolu istasyonuna; birkaç saniyede iniliyor. Adeta bir derinde şehir daha yaratılmış gibi. BÖYLE BİR TEKNOLOJİYi SUUDİ Arabistan'da, Mısırda görmedim! FRANSA, ALMANYA VE iNGİLTEREDE de görmedim.
Tüm Rusya'da Moskova dahil; Türkçe bilen birçoklarına rastlayabiliyorsunuz. Sokakta rastladığım biriyle ahbap olduk. "Dedem yoksulmuş; babam da yoksuldu; ben de yoksulum; günlük birkaç dilim ekmeğe muhtacım" dedi, Türkçe olarak.
Moskova'dan Kuzeydeki eski Leningrad'a(Snt Petersburg)a kadar, nehir gemisiyle gidilebiliyor. Epeyce sürüyor. Pahalı da değil!
Türkiye'mizin bütün komşuları ile olduğu gibi; İran ve Rusya ile de dostça ve sıkıca ilişkiler kurmasında; her üç taraftaki insanların huzur bulması için, kesin bir zaruret vardır. Rusya gibi; İran'da da Türk kökenliler haddinden fazla çoktur. İran ve Rusya ile dostluklarımız sürmeli ki; bir kısmı ülkemizde, bir kısmı da İran ve Rusya'da kalan kardeşler ve hısım akrabalar; birbirine sıkça gidip gelebilmeliler. Bu gidiş gelişlerle hem ülkeler arası dostluk duyguları gelişir; hem de dünya barışına önemli katkı yapılmış olur.
Rusya ile süren didişmenin bir an önce komşuluğa yakışan işbirliğine dönüşmesinde hem zaruret vardır. Hem de sayılamayacak kadar büyük çıkarlarımız olur.