Kime sorsam, Vefa’lıdır dediler
Yeni doğmuş Bebek gibidir
Çağlayan bir şelale sanırsın
Kumdan kapısı denizi görür
Tepebaşı’nın başından Haliç’e bakar
Beyoğlu dediklerine bakma sen
Muhabbettir, Kalender’dir dediler
Cerrahpaşa, Zincirlikuyu’da oturur
Üsküdar’ın yolları dar, sokaklarında çocuklar oynar
Çiçek Pasajı’nda bir birayla üç kişi sarhoş olduğumuz doğrudur
Eminönü’nde vapurlar
önce uzanıp kayıktan ekmek arası balık alacaklar
sonrası, sigara molası, bacalarının burnundan tüter dumanlar
Sultanahmet’te halay seker güvercinler
Aşiyan’da bastonuna dayanmış kuş yuvaları
Balat’ın; sinagogları, kiliseleri, camileri
Laleli’de lale bulamazsın, onun yerine Edebiyat Fakültesi verelim
-öğrenci pasosu geçmiyor seni sevmeye, koca İstanbul boşa gidiyor
Kime sorduysam; senin için İstanbul
ekmeği yenir, suyu içilir, yola gidilir, dediler.