*Başkentteki son kalleşçe saldırının istihbaratı alınmış.
*Kızılay duraklarının çevresinde sürekli bekleyen polislerimize karşı terörist bir eylem hazırlandığı biliniyormuş.
*A.B.D'nin ve diğer dost ve müttefik dış mihrakların bile;
*Kızılay'da sabotaj yapılacağından haberleri varmış;
*Buradaki diplomatları ve elçilikleri; kendileri için gerekli önlemleri almışlar. Birçok elçilikler teyakkuza geçmişler...
*Bizimkileri de uyardıklarını söylüyorlar.
Böyle kötü bir olasılığa karşı ilk alınacak önlem; o bölgede kalabalıklar oluşmasını önlemekti... Bu önlem niçin alınmadı?
Hadi resmi görevliler uyudu diyelim; Belediyelerin ve onların çeşitli elemanlarının; olağan dışılığı fark etmemesi; nasıl izah edilebilir?
"BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YIL YAŞASIN!" diyen bir deyim var. Acaba birçok görevliler ve insanlarımız; yukarı satıdaki gibi mi düşündüler?
Güven parkta günün her saatinde, ellerinde silahlarıyla polis ekipleri vardır; aslında saldırının birinci hedefi onlarmış.
O kardeşlerimiz böyle bir saldırının kuşkusunu duymadılar mı? Başkentin Kalbi olan Kızılay'ını koruyacak ve orada kalabalık oluşmasını önleyecek tedbirler niçin alınmadı? Bu saldırı ilk olsaydı; tedbirsizliğin mazeretleri sıralanabilirdi. Fakat, o felaket ilk değil; ikinci değil; üçüncüdür. (İnşa Allah son olur)