14 Mart 2015 cumartesi günü sıra gösterimize  gelen bizleri onurlandıran başta sayın kaymakamımız olmak üzere,İstanbul Akşehir sevenler derneği başkanına ve tüm misafirlerimize  selamlarımızı ve şükranlarımızı yarenlerim adına sunarım.

         Gösterimizin nasıl olduğunu, yarenlerimizin nasıl bu gösteriye hazırlandığını ve gösterimize gelen misafirlerle yaptığım araştırma neticesinde almış olduğum sonuçları sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

          Malumunuz ilçemiz halkının çoğunluğun bildiği gibi  5 yaşında sıra topluğuna başladığımı  ve  46 yıllık bir fiil yarenlik hayatımın olduğu.

          Akşehir de doğdum ve büyüdüm ve de sıra yaren guruplarında halen görev aldığım gözlenmektedir, bunun içinde konuştuğum kişiler bana daima yarenlik hakkında sorulara karşıma çıkmaktadır.

          15 mart 2015 pazara günü yine  bir düğün merasimindeyim davet edildiğim için gittim, oradan da torunumu Akşehir Kültür merkezindeki çocuk sinemasına götürdüm buralarda ise yine yarenlik hakkında sorularla karşılaştım. Sizlere bunları izah etmeye çalışayım.

         Bir gösterimizin 4 defa halka açık olduğunu ve her gösterimizde de Akşehir hakkında bilgiler verildiği buna devam edecekmisiniz.

       Bu sıranın kurucusu siz olduğunuzu  sıra sorumlusu olarak görev yaptığını biliyorum fakat bir sırada çavuş olarak, son sırada da yaren olarak görev aldınız neden ?

        Sıra gösterileriniz çok kısa oluyor, şarkıları tam olarak da okumuyorsunuz,atlamalar yapıyorsunuz neden ?

       Daha çok sorular var fakat tamamını yazarsam  şu anda sayfalar yetmez, şu anda bunları sizlere cevap vermeye çalışayım.

       Birinci sorudan başlayalım.  Sıra topluluğumuz geç kuruldu, hazırlanmamız zaman aldı ve her sıra gösterimizde de  gelen misafirlerimize bir şey verme çabasındayız .Bir konferansta , seminerlerde  mutlaka bir konular işlenir ve gelen davetlilere bilgi verilir.Biz yaren toplulukları da gelen misafirlere gelenek ve göreneklerimizi sergilediğimiz içinde Akşehir’e ait bilgiler verme çabasındayız.  27 Mart 2015 de sezonumuzu kapatıyoruz, bir defa daha sizlere Akşehir hakkında bilgiler vereceğiz bunu emekli öğretmen Yaşar Turgutlu hazırlamaktadır, sıramızın da halkla ilişkiler görevlisidir.Sanırım 27 Martta Akşehir Garp Cephesi karargahını nasıl olduğunu tanıtmaya çalışacak, şu anda çalışma safhasındadır.Kasım ayında başlaması gerekirken aradan 4 ay sonrası Şubat ayında halka açık ilk gösterimizi yaptık. Nasip olur bir mani çıkmaz ise yine sizlerle Nasreddin Hoca Turizm  Derneği bünyesinde siz saygı değer misafirlerimizle olacağız. Ve de Akşehir’imizin tüm turistik yerlerini, Allah dostu olan Nasreddin Hocamızı, Nimetulllah  Nahcivanı,Seydi Mahmut Hayrani gibi ilçemizde bulunan

        İkinci sorumuza gelince           Hatta piyes de benimde görevim vardı. Çavuş elbisesini bunun için  giydim.

          13 Mart 2015 Cuma günü toplantımız vardı, tüm arkadaşlarım gelmişti. O gün gece bir mesaj neticesi yarenlerimden  Mustafa Korkmaz iş icabı yurt dışına MISIR’a gitti. Diğer  bir yaren arkadaşımız sanayici dökümcü Mustafa Ak güneş ise aile fertlerinden bir kişinin rahatsızlığı nedeniyle aramıza katılamadı, bu arkadaşımızın orta oyunumuz olan Sana Bir Kaz yollasam yolarmısın da  bir görevi vardı, bu görevi de yiğitbaşı Fatih Köle oynadı, ben de bu boşlukları doldurmak için görevim icabı yaren olarak katıldım.

        Birde Nasreddin Hoca fıkrasında  yaren Muhterem Baytok  ( af edersiniz ) Eşek kılığına girdi ve de çok büyük taktir ve alkış aldı bu arkadaşımı da bu rolü aldığı için kutlarım, bizler bir yaren olarak  sayın misafirlerimizi memnun etmek için, kazanan daima Akşehir olsun düşüncesiyle Ata da binmesini de biliriz eşeğe de binmesinide biliriz. Çünkü biz Nasreddin Hoca Turizm Derneği yarenleri olarak AKŞEHİR  sevdalısıyız, kimseden hiçbir beklentimiz yoktur. Bu konunun  da bilinmesini isteriz.

         Sizlerle her zaman beraber olmak isterim. Yarenlik konularında bir sorusu olan var ise hiç tereddüt etmeden bu soruları cevaplandırmaya çalışırım.

         14 Mart 2015 cumartesi günü sıramızın Halkla ilişkiler sorumlusu Emekli öğretmen Yaşar Turğutlu misafirlerimize çeşitli açıklamalar yaptı, gösterimize gelmeyen misafirlerimize ve de bu konuları bilmeyen Akşehir’li hemşerilerimizi aydınlatmak bakımında sizlerle paylaşıyorum. Bu gibi konular tüm gösterilerimizde devam edecektir, bende sizlerle Pervazsız gazetesi aracılığı ile sizlere beraber olacağım.

         Bu gün benimki bu kadar. Saygılarımla.

         

 

 

 

 

      İSTİKLAL MARŞININ  KABULÜ

 

             Türk kurtuluş savaşı’nın başlarında, istiklâl  Harbi’ nin  milli bir ruh içersinde kazanılması imkânını sağlamak amacıyla Maarif Vekaleti, 1921 de bir güfte yarışması düzenlenmiş, söz konusu yarışmaya toplam 724  şiir katılmıştır.Kazanan güfteye para ödülü konduğu için önce yarışmaya katılmak istemeyen Burdur Milletvekili  Mehmet Âkif Ersoy, Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin  ısrarı üzerine Ankara’daki Taceddin  Dergahı’nda  yazdığı ve İstiklal Harbi’ni verecek olan Türk ordusu’na  hitap ettiği şiirini  yarışmaya koymuştur.

 

          Yapılan elemeler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 12 Mart 1921 tarihi oturumunda bazı mebusların itirazına rağmen Mehmet Akif’in yazdığı şiir çoşkulu alkışlarla kabul edilmiştir. Mecliste İstiklal Marşı’nı okuyan ilk kişi dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver olmuştur.

 

           Mehmet Âkif Ersoy  İstiklâl Marşının  güftesini, şiirlerini topladığı Safahat’a  dahil etmemiş ve İstiklâl Marşı’nın  Türk Milleti’nin  eseri olduğunu beyan etmiştir.

 

           Şiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya 24 besteci katılmış 1924 yılında Ankara’da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay’ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına  kadar çalındıysa da 1930 da değiştirilerek, dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör’ün  1922 de hazırladığı bu günkü beste yürürlüğe konmuştur.

 

         Bu yıl İstiklâl Marşımızın kabulünün 94 ncü yılını kutladık.

         İstiklâl Marşı’mızın  yazarı Mehmet Âkif Ersoy’u , bestekârı Osman Zeki Öngör’ü saygıyla anar, Allah’tan rahmetler diliyoruz.

 

         Allah’ım Türk Milleti’ne  bir daha istiklâl Marşı’mızı  yazdırmayı nasip etmesin !

 

         Saygılarımla.

 

 

 

        Sayın misafirlerimiz ;

 

        Hepinize hoş geldiniz der iyi eğlenceler dileriz.

 

        Bu gün 14 Mart  Tıp Bayramı bu nedenle  tüm sağlık kuruluşlarında çalışan, sağlık personellerinin  Tıp Bayramı’nı kutlar, sağlıklı ve uzun ömürler dileriz.

 

        Biliyorsunuz  her gösterimizde  AKŞEHİR’imizin  tarihi,turistik ve kültürel yerlerini tanıtmaya çalışıyoruz.

 

        Bu gün, tarihimizde çok önemli bir yeri hatta  tarihimizin temel taşı olan ;

        Kurtuluş Savaşı  planlarının  yapıldığı ve kararının verildiği Batı Cephesi Karargahı Müzesini tanıtmaya  çalışacağız.

 

        Halen  Batı Cephesi Karargahı müzesi olarak  hizmet veren  bina  1904-1905 yıllarında  Belediye Başkanı olan  Bostan bey  tarafından,  o zamanki  Yemeniciler Çarşısı yıktırılarak  yerine Belediye Hizmet Binası  olarak  yaptırılmıştır.

 

         Taş temel üzerine ahşap  bağdadi  olarak yapılan bina  iki katlı ve kırma çatılıdır.İçeriye , güneye bakan  iki kanatlı kapıdan girilir.

 

        Sakarya Meydan Savaşı’nda  yenilen düşmanlar  daha çok kuvvetlenerek o zamanlar  Alagöz köyünde bulunan  Batı Cephesi karargahına saldıracaklarını anlayan  Mustafa Kemal Atatürk , karargahı  sırasıyla Polatlı,Sivrihisar, Emirdağ ve  Çay’a  buradan da  18 Kasım 1921 de  AKŞEHİR’e  nakletmiştir.

 

        Komutanlık  Akşehir Belediye Binasına yerleştirilmiştir. 24 Ağustos 1922 günü  Akşehir’ de heyecanlı bir gün yaşanmaktadır. Batı Cephesi Karargahı askerleri dualarla  cepheye  uğurlanır.

 

         Daha sonra  bu bina  1965 yılına kadar Belediye hizmet binası olarak kullanılmıştır.

 

        Yapılan onarımlar  ve  sergilemeyle 5 Temmuz  1966  günü  ATATÜRK  ETNOĞRAFYA  MÜZESİ  olarak  ziyarete  açılmıştır.

 

       1981 yılında da  yapılan yeni düzenlemelerle  24 Ağustos  1981 tarihinde  Batı Cephesi Karargahı Müzesi  olarak  sergilemeye açılmıştır. 

       Saygılarımla.

           CANIM  AKŞEHİR

 

                      Memleketi satanlara ne demeli ;

                      Kurtulmaktı bu milletin emeli.

                      Burada atıldı kurtuluşun temeli,

                      Akşehir,Akşehir canım AKŞEHİR.

                                     Memleket pare,pare satıldı,

                                     Eğemenlik temeli burada atıldı.

                                     Kurtuluşa tüm ulus katıldı.

                                     Akşehir,Akşehir kanım AKŞEHİR.

                    Mustafa Kemal Akşehir’e geldi.

                    Düşmanların kalbini deldi,

                   Kurtuluş müjdesini burada verdi.

                  Akşehir,Akşehir  canım AKŞEHİR.

                                    Neler yaparız diye herkese sordu.

                                    Karargâhı Akşehir’e kurdu.

                                    Afyon’a doğru hep baktı durdu.

                                    Akşehir,Akşehir kanım AKŞEHİR.

                   “Geldikleri gibi giderler” dedi.

                   Günlerce yemek bile yemedi,

                   Hep gögüs gerdi.vaz geçmedi.

                   Akşehir,Akşehir canım AKŞEHİR.

                                    Nihayet  geldi çattı o gün,

                                    O gün olmasaydı,yaşarmıydık  bugün ?

                                    Türk! çalış,güven, öğün.

                                    Akşehir,Akşehir kanım AKŞEHİR

                  24 Ağustos 1922 verildi karar,

                  Ne fark ederdi ha kâr,ha zarar.

                  Verilen karar, vermeliydi yarar.

                  Akşehir,Akşehir canım AKŞEHİR.

                                  Konuşan çok oldu ileri,geri,

                                  Mevlam getirmesin geriye o günleri,

                                  “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz dir ileri !”

                                  Akşehir,Akşehir,kanım AKŞEHİR.

                                                                   EMEKLİ ÖĞRETMEN YAŞAR TURGUTLU