Meşhur bir kelamı kibar vardır. ‘’Azan belasını, dileyen Mevlâ’sını bulur.’’ Azgınlıkları yüzünden belasını bulan nice kavimleri tarihin derinliklerinde ibretle hatırlıyoruz.
İsrail çıldırdı. Uluslararası kuralları tanımıyor. İnsaf ve vicdan sınırlarını aştı. Çocuk-yaşlı, kadın demeden ölüm kusuyor. Orantısız bir şekilde sivil halkın üzerine bombalar yağdırıyor.
Dünyanın egemen güçleri ağız birliği yapmışçasına ‘’İsrail kendisini savunma hakkına sahiptir!’’ diyorlar. Yani İsrail masum insanları öldürmekte haklıdır, demek istiyorlar.
Almanya’sı, ABD’si, İngiltere’si, Fransa’sı aynı tepkiyi veriyor. Birleşmiş Milletler Teşkilatı ne işe yarar? Nerede insan hakları savunucuları?
Sahi İslam İşbirliği Teşkilatı niçin vardır? Neden bu güne kadar bu teşkilat Mısırdaki katliamlar için, Suriye’deki zulümler için, Kırımın İlhakı konusunda, Doğu Türkistan’daki Çin zulmü için, Gazze için sadra şifa bir kelam etmedi?
Dünya Müslüman halkları infial halindeler. Her yerde İsrail tel’in ediliyor. Türkiye dede başta İstanbul ve Ankara olmak üzere tüm illerimizde insanlar Gazze’ye destek, İsrail’e nefret eylemleri yapıyorlar.
Geçtiğimiz Perşembe günü İstanbul/Beyoğlu Tünel çıkışında toplanarak, İstiklal Caddesinden Galatasaray Lisesi önüne kadar ‘’İsrail’in katliamlarını protesto ederek’’ yürüdüler.
Başta Memur-Sen ve İHH olmak üzere, pek çok Sivil Toplum Kuruluşunun desteklediği yürüyüşü başından sonuna kadar takip ettim. Çekimler yaptım, bazı notlar aldım. On Bin insan İstiklal Caddesini tünel çıkışından Galatasaray Lisesine kadar tıklım-tıklım doldurmuştu.
Ellerindeki döviz ve pankartlarda İsrail’i kınayan, Gazze’ye destek veren ifadeler yer alıyordu. Katılımcılardan rast gele insanlara soruyorum; nedir bu eylem, niçin? Diye. Hepsinin ağzından aynı cevap ‘’İsrail’in katliamlarını protesto etmek, mazlum Filistin halkına destek için buradayız’’ çıkıyor.
İsrail yaptığı bu katliamlarla vicdan sahibi Dünya halklarının nefretini kazandı. İsrail’in Zalim ve terörist bir devlet olduğu kanaati insanlara hâkim oldu.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ninnilerle uyuması gereken bebeklerin, Gazze'de kurşunlarla öldürülmesine tepki göstermek için toplandıklarını bildirdi. Zulüm karşısında taraf olduklarını ifade eden Gündoğdu, ‘’Bu mesele, ümmetin meselesidir. Kâfirler istese de istemese de Allah lütfunu tamamlayacaktır. Biz diktatörleri, Esed'i engelleyebilseydik, Mursi'ye destek çıkabilseydik, Gazze'de açılan tüneller asla kapanmazdı. Onun için, bu bir hükümet meselesidir. İslam ülkeleri diktatörleri seyrediyor’’ diye konuştu.
ABD’nin Gazze’de yaşananlara ilişkin ‘’İsrail'e karşı orantısız güç gözlemlendi’’ açıklamasını skandal olarak nitelendiren Gündoğdu ‘’Batı medeniyeti, öldürme medeniyetidir. İslam ülkeleri kendine gelmek ve kenetlenmek zorundadır. Bu çirkefliğe karşı birleşmek, güçlenmek zorundayız. Bugün Gazze nüfusunun bir kısmı bile Hıristiyan olsaydı, İsrail bu saldırıları yapar mıydı? Avrupa ve ABD, buna izin verir miydi? Irkçılığın tamamına karşıyız ama Hitler ölmedi, kılıf değiştirdi. Karada, denizde, intifada her yerde, diren Gazze kahrolsun İsrail. Kahrolmasını gerektirecek her şeyi yaptığı için, kahrolsun İsrail’’ şeklinde konuştu.
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ise, İsrail'i protesto için toplandıklarını, bu protestonun İsrail'e cevap niteliğinde olduğunu söyledi. Yıldırım, ‘’İsrail, dünyanın her yerinde protesto ediliyor ve her geçen gün yalnızlaşıyor. Filistin'de kadın ve çocukları vurmakla kendi sonunu hazırladı. İsrail'i protesto eden kalabalıklar daha da artacak, malları boykot edilecek’’ şeklinde konuştu.
Gazze halkı, İslam aleminin maddi ve manevi desteğini bekliyor. Dualarımızda onların kurtuluşu için âmin diyelim. Özellikle Kadir Gecesinde başta Gazze halkı ve İslam aleminin kurtuluşu için dua edelim.
Bu vesile ile Kadir Gecesinin ve Ramazan Bayramının tüm mazlumların kurtuluşuna vesile olmasını Cenabı Hak’tan niyaz ederim.