Sevgili öğrenciler; muhtemelen bugün birçoğunuz, Öğretmenler Günü vesilesiyle öğretmenlerinize hediye taktim edip, övgüler düzerek günlerini kutlayacaksınız. Bundan dolayı sizleri tebrik ederim.
Fakat çok geçmeden daha hemen ertesi gün:
Caddede elindeki sigarayı ağzına götürüp, dumanını öğretmenine doğru üfleyeceksin!
Okul bahçesinde uygunsuz davranışlarına engel olmaya çalışan öğretmenine, “Sen kimsin? Bana ailem bile karışmıyor” diyeceksin!
Koridorda sessiz olun, diye ikaz eden öğretmenine, “Olmasam ne olur?” diye dikleşeceksin!
Sınıfta, arkadaşlar lütfen daha dikkatli dinleyin diyerek, size bilgi yükleme gayretinde olan öğretmenine, “işin ne, bi daha anlat” diyeceksin!
Çalışarak alamadığın notları, kopya çekerek almaya çalışırken yakalanıp idareye götürülürken, “Ben sana yapacağımı bilirim” diye, öğretmenini tehdit edeceksin!
Öğretmenin hasbelkader omuzuna temas etmesini fırsat bilerek, “Beni dövdü” yaygarası koparıp ortalığı ayağa kaldıracaksın!
Öğretmeninin anne baba şefkatiyle bakmasını dahi, “Beni taciz etti” diyerek soluğu savcılıkta alacaksın!
Kıymetli veliler; öğretmenlere hiç mi güvenmiyorsunuz?
Çocuğunuzun ahlakını, huyunu bildiğiniz halde, hemen her fırsatta öğretmeni suçlamayı adet haline getiren evladınızı sorgulamak yerine, neden öğretmene yükleniyorsunuz!
Doğrusunu araştırmadan, somut deliller olmadan, öğretmeni gördüğünüz yerde darp etme hadsizliğine tevessül ediyorsunuz!
Belki abarttığımı söyleyenleriniz olabilir, inanın sadece gerçeklerin bir kısmından bahsediyorum. Acı ama yazdıklarımın fazlası var, eksiği yok! Okullarımızda, öncelikle aileden kaynaklanan sıkıntılıların yaşandığı herkesin malumu.
Milli Eğitim kadrosundan kime soracaksanız sorun; saatlerce, öğrencilerin saygısız söz ve davranışlarını, yüzleri kızararak sizlere anlatabilirler. Okul idarecilerinin ve öğretmenlerimizin ağzından, maalesef ateş fışkırıyor.
Ve sonunda:
Eğitimi ve öğretimi yetersiz, ağzı küfür dolu, arsız, huysuz, edepsiz, sorumsuz, bilgisiz bir toplum oluşuyor. Giyimi kuşamı, davranışı, kültürü, yaşantısı, zevkleri ve ahlakı ebeveynlerine benzemeyen ama bizim çocuklarımız olan bir nesil yetişiyor, alın tepe tepe geleceğinizi emanet edin.
Geçmişte öğretmenlerimiz; toplumun önünde, kibar, ferasetli ve akil kişiler olarak kabul edilirlerdi. Ama bugün hak ettikleri saygıyı göremiyorlarsa, kusura bakmayın bunda siz velilerin suçları daha büyük.
Kıymetli veliler; çocuğunuzu okula teslim ederken, eskiden olduğu gibi “çocuk bir çiçektir, öğretmen ise bahçıvan” düşüncesine yürekten inanarak emanet edin. Unutmayın; çocuklar kulaktan değil, gözlerinden terbiye edilirler. Önce siz doğruyu yaşayın, güzel olanı konuşun ki evlatlarınız da sizin peşinizden gelsinler.
Tabii ki sorgusuz sualsiz çocuğunuzu teslim edip, arkanızı dönüp gidin demiyorum. Evde terbiyesini siz verin, ilim öğrenme işini de öğretmenlerine bırakın diyorum.
Öğretmenler Günü’nüzü tebrik ediyorum.