Dün yerel gazetelerde Akşehir’ de görev yapan polis memuru Önder DURAN’ ın intihar ettiğini öğrendik. Ayrıca Tuzlukçu ilçesinden İdris BÜYÜKDÖNMEZ isimli polisin bir paranoyak tarafından şehit edildiği haberi ile sarsıldık. Her iki olayla ilgili söylemek istediklerim var.
Önder DURAN
Önder DURAN’ ı son FETÖ soruşturmaları sırasında tanıdım. Düzgün kişiliği olan çalışkan birisiydi. Hem sanıklara hem de biz avukatlara karşı son derece saygılı gerçek bir polis memuruydu. İntihar nedenini bıraktığı nottan öğrendim. Konunun özelinde iyi araştırılması gerekir. Neden böyle bir bunalım içine girmiştir?
Polis, toplumsal düzenin sağlanmasında olmazsa olmazlardandır. Şuan bu insanlar çok güç koşullar altında görev yapmaya çalışıyorlar. İçişleri Bakanlığı neden bu insanlara psikolojik destek vermez? Anlaşılır gibi değil. 43 yaşında, 3 çocuk babası bir insanı intihara yönelten sorunları en aza indirmek çalıştığı kurumun görevi değil mi? Türkiye genelinde her gün 1 – 2 polis intiharlarını okuyoruz. Ama yakından tanıdığım bir insanın intiharı beni oldukça sarstı. Her ne kadar bizler çok üzülsek te ateş düştüğü yeri yakıyor. Akşehir’ de yanan ateş Ordu’ da kor oldu.
İdris BÜYÜKDÖNMEZ
Basından öğrendiğimiz kadarıyla Tuzlukçu’ lu hemşerimiz İdris BÜYÜKDÖNMEZ, Gemlik Adliyesi girişindeki polis noktasında görevliydi. Boşandığı eşinin başlattığı hukuk mücadelesine silahla karşılık veren gerçek terörist eşini yaralayıp, eşinin avukatını öldürüp, görevli polis memurunu şehit etmiştir.
Akla ilk gelen ADALET kavramıdır. Nasıl bir akıl tutulmasıdır ki mahkemenin takdir ettiği nafakayı ödemeyip sadece hukuka başvuran insanlar şiddete maruz kalıyor. Hatta öldürülüyor.
Birileri Ankara’dan İstanbul’ a ADALET için yürüyüşünü sürdürüyor. Başka birileri bunları terörist, PKK’ lı , FETÖ’ cü diye itham edip bas bas bağırıyor. Oysa küçük şeylerden büyük toplumsal olayların patlak verebileceği tarihsel örneklerle doludur.
Herkesin aklını başına alıp, eteğindeki taşları dökmenin zamanıdır. Gerginlikle geçen her gün felakete bir adım daha yaklaşmaktır.
