Koronadan dolayı her akşam saat 20:00 civarında, Sağlık Bakanımızın günlük bilgilendirme yaptığı basın toplantılarını hepimiz takip ediyoruz.
Cuma akşamı, vaka artış hızının düşme eğiliminde olduğunun ifade edilmesi, halkımızı sevindirmişti. Bu olumlu gelişmenin akabinde, havaların ısınmasından mütevellit piknik alanlarına gidilmesine engel olmak adına ve ticarete en az zararının dokunacağı hafta sonunu kapsayan bir karar açıklandı.
İçişleri Bakanımızın saat 22:00'da; Cuma gecesi saat 24:00’da başlayıp Pazar gecesi 24:00’da bitecek olan, 31 vilayetimizde sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini açıklaması, halkın kontrolünü kaybetmiş bir şekilde sokak ve caddeleri doldurmasına vesile oldu.
Yaklaşık bir aydır “evdekal” projesiyle, sokağa çıkmaktan imtina eden kesim de dahil, market ve fırınlara şuursuzca adeta baskın yaparcasına, o ana kadar korunmaya çalışılan sosyal mesafeyi göz ardı ederek, neredeyse bitişik nizamda alışveriş çılgınlığı yaşandı. Belki de virüsle genel manada yapılan başarılı mücadelenin en olumsuz geçen iki saatinin yaşandığı bir geceye şahitlik ettik.
Liyakat sahibi Sağlık Bakanımızın, tatlı diliyle dahi virüsü bitirecek kadar gayretli çalışmalarının sonunda bu görüntüler olmamalıydı. Günlerdir yetkililerin temas ve yakınlaşma konusundaki uyarıları, o akşam unutuldu. Korona belasına altın vuruş yaptıracak kadar tehlikeli görüntüler, maalesef çok üzücüydü.
Bir aydır sabırla yapılan mücadele, Cuma akşamında yaşanılan durumla, içimize kurt düşüren görüntülerle bozulup gitmez, inşallah.
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'ya yakışan, saat 24:00’da canlı yayına çıkarak, yasak ve yasakla ilgili genelge maddelerini okuyarak, an itibariyle “sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir” demesiydi.
Bunun akabinde tüm GSM oparatörleri de mesaj yoluyla aynı bilgilendirmeyi abonelerine göndermeliydiler.
Yasak süresince, temel gıda ihtiyaçlarının nasıl tedarik edileceğini ve acil durumlarda izlenecek yolları izah etmiş olsalardı, o gece yaşanan olumsuz görüntülere birçok kimse dahil olmamış olurdu.
Yetkililer, Türk halkının heyecanla ani çıkışlar yaptığına defalarca şahit olduklarından, kıtlıkta kalacağız korkusuyla bilinçsizce sokaklara döküleceklerini öngörmeliydiler.