Aynı vücutta bulunan sağ el, ne diye sol elini hor görür.
Her ikisi de madem senin elindir, aynı tende uğurlu ne demek, uğursuz ne demek?
 
  Cemaat sohbetine zamanın da siyasetçi ağabeylerimiz beni de götürmüşlerdi. O akşam, Abdestimi almış ve doğruca sohbet yapılacak yere gitmiştim. Birkaç kişi daha önce den yerlerini almışlardı. Selam verdim ve içeride müsait bir yerde oturdum. Oradan kibar sesli biri kapıdan kafayı uzattı
-          Mehmet Bey hoş geldin.
-          Hoş bulduk abi
-          Maklube yemeği yiyeceğiz. Seversiniz değil mi?
     Ben ilk defa duyduğum bu yemek ismini hiç duymadığımı ifade edince, diğer arkadaşlar gülüştü…
 
 -   Ohooo sen cahil kalmışsın süper bir yemektir, tadına bakınca sende hak vereceksin bizlere dediler.
  
        Yavaş yavaş sohbete icabet edecek arkadaşlar, odaya gelip yerlerini almaya başladılar. Gelenlerin çoğu tanıdık isimlerdi. Çoğu zengin ve siyasetçi insanlardan oluşuyordu. İçlerin de zengin ve siyasetçi olmayanlar da vardı ve onlar da zaten sofrayı kurmak ile meşguldüler.
  Bayağı gelen olmuştu sayı yirmiyi geçmişti. Sofralar kurulmuş, herkes kaşığını eline almış, adı maklube olan yemeği çoktan kaşıklamaya başlamışlardı bile. Güzel bir yemekti hoşuma gitmişti. Yemekler yendi, dualar edildi ve çay faslına geçildi.
  Etrafımı şöyle bir süzdüm hemen hemen hepsini uzaktan yakından tanıyordum. Menfaati ortak olan zenginler ve siyasetçiler, ikili veya üçlü grup olmuşlar, kısık seslerle hararetli konuşmalar yapıyorlardı. Belikli konuşulanları kimse duysunlar da istemiyorlardı.
    Çaylar içildi sohbet başladı. Sohbet hocası gayet güler yüzlü, hoş sohbetli biriydi. Ağzından bal damlıyordu.  Sohbet bitsin istemiyordum. Çünkü;  hoca İslami konuları çok güzel anlatıyordu. Hoşuma giden nokta kimsenin hocanın sözünü de kesmiyor olmasıydı. Sohbet bitti ve herkes evlerine dağıldı. Hoşuma gitmişti bir dahaki sohbete çağrılırsam, tekrar gitmeye niyet ettim. Birkaç gün sonra baktım tanıdık Siyasetçi olduğunu sanan bir isim telefon da beni arıyor..
-          Alo buyur abi..
-          Seni zaman gazetesine abone edelim. Diyordu karşıdaki siyasetçi abim
-          Ben gazeteye abone olmak istemiyorum şimdilik, belki ileri bir zaman da diyordum ki, telefonu daha üst bir siyasetçiye verdi.
-          Alooo  ne naz eden len. 15 liran yoksa ben vereyim senin yerine. Ağabeyini kırma seni abone ettik.
      İtiraz etmeye fırsat vermeden abone etmişlerdi bile…
 
    Cemaat sohbetlerine katılmayan, burs vermeyen ve yardımda bulunmayanların herhangi bir makam ve mevkiye gelemeyeceklerini üstü kapalı da olsa YOK YOK ne kapalısı  direk vurguluyorlardı. Bütün makam ve mevkilerin anahtarlarının kendi ellerinde olduğunu ima etmeden, direk söyleyebiliyorlardı.
    Cemaatin mütevelli kısmı ne derse o olurmuş.(HER MÜTEVELLİ OLAN DEĞİL.SADECE İÇLERİNDE PARA-LENCİ  OLAN MENFAATCİLER)Onları da genellikle (ismi önemli değil) paralı ve makam sahibi olan birileri yönetiyormuş.
 Sonradan duydum ki, bu makam sahibi ve zengin mütevelli olan kişiler sohbete gelmeyene, gazeteye abone olmayana, burs vermeyene kesinlikle yüz vermeyen, taaaa Amerika’ya cemaatin başını ziyaret ederek, gerekirse malını canını, cemaatin yolunda feda edebileceklerini beyan eden birileriymiş.
  Herhangi bir müdür veya sorumlu atanacağın da veya seçileceğin de, yine bu mütevelli arkadaşa sorulurmuş. Tüm makam sahiplerinin bunlara hürmet göstermek zorundaymışlar, bunların bir dediğini iki etmemek gerektiğini, daha doğrusu bu mütevelli olan şahıslara ters düşenlerin, makamlarından ve mevkilerinden olduklarını gözleri ile görmüşler ve şahit olmuşlardı.
 
     Ne olduysa 17 Aralık 2013 günü oldu. Cemaatin Ak parti ile aralarının açılması sonucun da, bütün cemaate yakın olan isimler tek tek görevlerinden alınıp, çeşitli pasif görevlere getirilmeye başlandığında filmde başlamış oldu..
 
  Zamanın da ben cemaatin adamıyım diyen ve her türlü haksızlığı yapan MENFAAT DÜŞKÜNÜ müdürler,(içleri kilise, dışları cami) olanlar, cemaate düşman kesilmişlerdi. (Cemaati ALLAH rızası için seven HARUNLAR, dik duruşlarını devam ettiriyorlar, bunu vurgulamam lazım. Çünkü bu insanlar sohbete giderek cenneti kazana bilir miyim ümidini taşıyan insanlardır.) cemaatin güçlü olduğu zamanlar da, baş olan müdürler ne hikmetse şimdi, biz cemaati bıraktık artık, kahrolsun cemaat sloganları atarak, görevlerini şu an da bile müdür olarak devam ettirmektedirler. En ilginç olanı da, bu müdürler düne kadar can ciğer oldukları arkadaşlarını, şu an hain olarak işaretlemekte(fişlemekte), görevlerinden alınmasını sağlamaktadır.
    Ne kadar acıklı ve bir o kadar da  gülünç bir tablo değil mi? 
 
 BURAYI ÖZELLİKLE DİKKATLİ OKUYUP ANLAMAK GEREKİR: Cemaatin adamıyım diyerek kazanmış oldukları makam ve mevkileri terk etmeyenler, bana göre halà cemaatin şerbetini içiyor demektir. Madem Sizleri o makamlara zamanın da cemaat getirdi ise ve  artık sizler şu an cemaatten değil iseniz, Onurunuza yakışanı yapmalı, derhal o makamları terk etmeli veya istifa etmelisiniz.
 
    Bugün menfaati için cemaatini terk edenler, yarın menfaatleri için geçtikleri iktidar partisini de zora geldiklerin de terk edeceklerine(SATACAKLARINA) inanıyorum. Çünkü bunlar her zaman menfaatlerini düşünen insanlardır. Güvenmiyorum böyle insanlara. Sizde güvenmeyin derim…
  
      Ben cemaati ne savunurum ne de kötülerim. Benim ne ilmim ne de bilgim yeter zaten bu durumlara.(not : ZATEN CEMAATİ, BİR GÜNDE SATAN İNSANLAR OLDUĞU İÇİN SEVMİYORDUM. ŞİMDİ CEMAATİ SEVMEMEK İÇİN BİR SEBEBİM KALMADI) Bildiğim tek şey menfaatçi insanın hep satar ve hep satacak olmasıdır. Eskiden cemaatin baş adamı iken şimdi halà müdür, amir veya herhangi bir başkanlık  sıfatı taşıyanların derhal görevlerinden istifa etmelerini istiyoruz. Çünkü bu insanlar ne cemaatten olana güven verebilirler, ne de iktidar partisine. Halkın gözünde bunlar birer kocaman sıfırdır artık…BU  ZAMANDAN SONRA BUNLARA  KİMSELERİN İNANMAYACAĞINI VE GÜVENMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM….ALLAH(C.C) İÇİN CEMAATE HİZMET EDENLER PARALEL YAPI DEĞİLDİR..ASIL PARALELCİLER, CEMAATLE, İKTİDARI BİRBİRİNE DÜŞÜREN MENFAATCİ KARUNLARDIR
               YAŞASIN HARUNLAR, KAHRALSUN KARUNLAR….. Sağlıklı günler dilerim……