Rusya bize doğalgaz satmaktan kötü amaçlı olarak vazgeçip, vanaları kapatınca; yetkililerimizde ve bazılarımızda panik atak oluştu neredeyse!

İsrail'den doğalgaz getirebilmenin çarelerini aramaya başladılar, zavallı yetkililerimiz!

Ha ötekine bağımlı olmuşsun, ha berikine!  İki çözümleri de, uyuşukluğun ve  bir nevi intiharın benzeridir.

Oysa bizde bulunmayan ve dışarıdan ithal ettiğimiz ve bizi borçlara batıran her ürünün, bir alternatifini kendimiz üretebilmeli ve bulabilmeliyiz.  Doğalgazın ise bedava bir alternatifi, Yüce Tanrının kainatı yarattığından beri gökyüzünde ateşler bibi parlayıp duruyor. Güneş enerjisinden daha güçlüsü dünyada yoktur. Bir de buna rüzgar gücünü eklersek, milyonlarca metreküp doğalgazdan daha büyük bir enerji ortaya çıkar. Problem, uyuşukluk ve nemelazımcılık hastalığımızdır.

Her yapıya ve projeye ruhsat verilirken; o yapının güneş ve rüzgar enerjisinden yararlanmasını sağlayacak sistemlerin bulunması; birinci şart olarak aransa, hem dış borçların ipoteğinden hem de uyuşukluktan kurtulmuş olacağız.

Nedense inatla böyle bir önlemin alınması engelleniyor.