Cumhurbaşkanlığı arşivinde bulunan iki belge, 1922 tarihli ve Başkumandan Mustafa Kemal Paşa'nın Akşehir’den o sırada Ankara'da bulunan annesi Zübeyde Hanım’a gönderdiği bir telgraf ile Zübeyde Hanım'ın cevabi telgraftır.
Mustafa Kemal Paşa, 17 Ağustos'ta Ankara'dan gizli olarak Konya'ya gitmiş, ertesi gün Akşehir’e geçmiş, kısa birkaç görüşmeden sonra gece tek vagonlu bir trenle Konya’ya gitmişti. 20 Ağustos saat on buçukta Konya’dan hareket ederek Akşehir’e ulaşmıştı. Buradaki karargahta diğer kumandanlarla taarruz plânı üzerinde çalışmıştı.
Mustafa Kemal Paşa, 21 Ağustos 1922 Pazartesi Akşehir’de ikametgahında uyandığında hala akşamki toplantıyı düşünüyordu. İlerleyen saatlerde önce Demiryolları Müdürü Behiç Bey’e ve daha sonra Ankara’daki annesi Zübeyde Hanım’a telgraflar çekti.
Paşa, taarruzdan beş gün önce, 21 Ağustos 1922'de, Garp Cephesi Karargâhı olan Akşehir’den o sırada Ankara'da bulunan annesi Zübeyde Hanım'a “Riyaset Kalem-i Mahsus Müdürlüğü”, yani Millet Meclisi Özel Kalem Müdürlüğü vasıtası ile bir telgraf göndermişti.
Mustafa Kemal Paşa büyük taarruz öncesi hazırlıkları tamamlamak maksadıyla yaptığı seyahatin sebebini gizli tuttuğu için seyahat hakkında annesine bile başka bir gerekçe gösteriyor, Konya'ya “İsmet Paşa Hazretleri ile görüşmek için” gittiğini ve “afiyette olduğunu” söylüyordu.
Askerî kanaldan gönderilen telgraf şifreli idi ve şifre Meclis'te çözüldükten sonra Zübeyde Hanım'a verildi. Mustafa Kemal Paşa, telgrafında zarif bir Türkçe ile şöyle diyordu:
“Muhterem validem hanımefendiye,
Fuad ve Hayati Beylerden sıhhat ve afiyetiniz hakkında aldığım malumattan fevkalâde memnun oldum. Hamdolsun ben de afiyetteyim. Dün, İsmet Paşa Hazretleri ile görüşmek üzere Konya'dan Akşehir'e geldim. Kemal-i hürmetle ellerinizden öper, Fikriye Hanım'a selam-ı mahsus ederim. Her zaman devam-ı afiyetinizi Cenab-ı Hak’tan niyaz eylerim.
Başkumandan
Mustafa Kemal”
Paşa'nın annesine gönderdiği telgrafta Fikriye Hanım'a da selam söylemesi dikkat çekicidir.
Zübeyde Hanım, oğlunun telgrafını hemen ertesi günü, 22 Ağustos 1922'de cevapladı. Bu telgraf da yine Millet Meclisi üzerinden ve şifreli olarak gitti:
“Evladım,
Telgrafını aldım. Afiyet haberinden çok memnun oldum. Midhatimi gördün mü? Afife gelecek, yoldadır. Merak etme. Ben iyiyim. İsmet Paşa Hazretleri'nin ve senin gözlerinden öperim evladım.
Zübeyde”
Zübeyde Hanım'ın telgrafında ismi geçen “Afîfe”, yetiştirip evlendirdiği kızlardan biridir ve Zübeyde Hanım vasiyetnamesinde Afîfe Hanım'ın oğlu Hakkı'nın sünnet masrafı olarak 15 lira bırakmıştır.
Midhat’ın kim olduğu ise belirlenememiştir.
Büyük Taarruz hazırlıklarının en yoğun olduğu bir dönemde başkomutan Mustafa Kemal Paşa annesini merakta bırakmamak için Akşehir’den şifreli bir telgraf çekmesi ilgi çekicidir.