Şehrimizde bulunan bir mahallenin muhtarını ziyaretim sırasında, mahalle sorunları hakkında hasbihal ettik.
Her mahallemizde olduğu gibi; yolların bakımsızlığından, kaldırımların olmaması ya da eksikliklerinden, sokaklarda bulunan boşluklara dökülen molozlar ve koyunların sürü halinde apartmanlar arasında otlatılmasından, bir de köpeklerin topluca dolaşmalarına engel olunamamasından bahsetti. Artık bu tür konulara kanıksadığımızdan, benim dikkatimi mahallenin huzuru ve genel ahlakı ile ilgili konulardaki konuşmaları çekti.
Muhtarın anlattıkları üzücü ve ürkütücüydü. Muhtar neredeyse her gece polislerle birlikte ev baskınlarına gittiklerini, girilen evlerin genellikle uyuşturucu madde satışı ve fuhuş yapıldığı iddia edilen adresler olduğunu aktardı. Akşehir emniyetinin işinin ehli olduğunu, yapılan tüm baskınlarda suç unsuru maddelere ve suçlulara ulaşıldığını söyledi.
Geceleri cami avlularında, düzensiz gençlerin buluştuklarını, cami tuvaletleri ve şadırvanlarının bir nevi onların barınma yeri haline geldiğini anlattı. Cami cemaatinin bu durumlardan çok muzdarip olduğunu ve bu gençlerin haline üzüldüklerini söyledi. Muhtarla sohbetimizde en çok etkilendiğim, bu gençlerin uyuşturucuyu hiç akla gelmeyecek yöntemlerle kullanmalarıydı.
“Gençleri cami avlusunda görünce, yanında başka bir azıkları olmadan ekmek yiyorlar zannettim, neden bu şekilde yiyorlar, para vereyim de azık alsınlar düşüncesiyle yanlarına gittim, meğerse uyuşturucu alıyorlarmış. Bu sefer de uyarıda bulunmak maksadıyla, gençler siz ne yapıyorsunuz dediğimde, biraz daha arkada kalan bir delikanlının elinde bıçak olduğunu fark ettim, bunun üzerine hemen sözlerimi uzatmadan, orayı terk ettim” dedi.
Mahalle sakinlerinden eve geç gelen kızına bağırıp bir tokat attığını söylenen babanın, yarım saat sonra evinden polisler tarafından alındığını, akabinde bir ay süreyle evinden uzaklaştırma cezası aldığını ve bir ay boyunca işyerinde yatmak zorunda kaldığından bahsetti.
Ailede; ebeveynlerin ve çocuğun durumları bu, baba geç kalanı terbiye etme yönteminin cezasını evden bağı kesilerek ödüyor, bundan kârlı çıkan çocuk ise, artık eve giriş çıkışlarında daha bir özgür davranıyor.
Günümüz Türkiye’sinde geldiğimiz yer; maalesef parçalanmış aileler, saygısız, kısa yoldan zengin olmak düşüncesiyle, emeksiz rahat yaşam tarzları ve kimin ne yaptığı belli olmayan bireyler ortaya çıkmıştır.