Akşehirli büyük alim Seyyid Mahmud Hayran Türbesini 1409-1410 yıllarında büyük bir bilgin ve şair olan torunu Seydi Muhyiddin tamir ettirmiştir.
Seydi Muhyiddin, Seyyid Mahmud’un oğlu Seyyid Muhyiddin’in oğlu Seydi Ali’nin oğludur. Dedesinin adını taşır. Seydi Muhyiddin atasından kalan zaviyede eğitim görmüş ve yetişmişti. O devirde Akşehir’de Nasreddin Hoca, Emir Yavi, Taş Medrese ve Kadı İzzeddin medresesi gibi medreselerde okumuş ve sonraki yıllarda Seydi Mahmud Hayrani Zaviyesine şeyh ve mütevelli olmuştur. Türbenin yenileme kitabesindeki “Büyük alim” tanımlanmasından da kendisinin kudretli bir alim olduğu manası çıkarılmaktadır.
Cahit Öztelli’nin Holandanın Laiden şehrinde bulunan bir Cönk’te (şiir kitapçığı) Seydi Muhyiddin’in şiirlerinin olduğunu bildirmiştir. Ayrıca ölümünün üzerine yazılan mersiyelerinde bu cönkte yer aldığını belirtmektedir. Aynı zamanda bir şair olan Seydi Muhyiddin’in Türkçe’nin yanı sıra Farsça ve Arapça eğitimi aldığını söyleyebiliriz.
Seyyid Mahmud Hayran Türbe yapısı bir sebeple hasar görmüş ve 812 (1409-10) yılında Konya’daki Mevlânâ Türbesi’nden (1274) ilham alınarak bugünkü şekilde inşa edilmiştir. Bu tarihteki yenilemeyi Seydi Muhyiddin, mimar ve çini ustası Ahmed b. Abdullah b. Aslî ile anlaşarak yaptırmıştır. Türbenin giriş kapısı üzerinde yer alan onarım kitabesine göre:
“1. Allah
2. Emere bi tecdîdi hâzâ’t-türbeti’l-mutahharati
3. El-mu‘attara el-mahdûmu’l-mu‘azzam sülâletü’l-evliyâ Seyyid
4. Es-sâdâtü’l-müeyyed bi-te’yîdi Rabbi’l-arazîn ve’s-semâvât
5. Seydî Muhyiddîn bin Seydî Ali bin Seydî Muhyiddin bin Seydî Mahmud
6. Rahmetullâhi aleyhim fî şuhûri sene isnâ aşere ve semânimie(812)”
Günümüz Türkçesi ile: “Allah, bu temiz ve ıtırlı türbenin yenilenmesini 812(1409-10)’de seyyidlerin seyidi, evliyâ soyu büyük âlim yerlerin ve göklerin Rabbinin teyidiyle teyid edilmiş Seyyid Mahmud oğlu Seyyid Muhyiddin oğlu Seyyid Ali oğlu Seyyid Muhyiddin emretti. Allahın rahmeti üzerine olsun.”
Bu yeniden yapma şeklindeki onarım sırasında Seydi Muhyiddin, zaviyenin şeyhi ve mütevellisi idi. Bu tamirat halk tarafından çok beğenilmiş, nitekim Şair Haki, Akşehir Medhiyesinde:
“O Şeyh Sultân Muhyü’d-din tutup Hak yolunu keskin
Beğendi cümle mahlûkât anın ettikleri re’yin
Pür ihsân-ı sehâvetde ‘imâret eylemiş kâ’in”
Günümüz Türkçesi ile: “Şeyh Sultân Muhyü’d-din kesin olarak Allah yolunu tutup, aklın yoluna göre davranarak, var olanları cömertlik dolu bağışlarla tamir ettirerek şenlendirmiş, yaptıklarını bütün canlılar beğendi”
Seydi Muhyiddin, Seyyid Mahmud Hayran Türbesi’ni yaptırdığı esaslı bir tamiratla günümüze kadar gelmesini sağlamıştır.
İ. Hakkı Konyalı’ya göre: “Sultan Muhiddin’in mezarı eski adıyla Hacı Ömer, yeni adıyla Nasreddin Hoca Mahallesinde Şabanzadelerin 22 numaralı evlerinin bahçesindedir. Ev sahipleri bunu Cinli Muhiddin şeklinde adlandırıyorlar. Burada yalnız bir ayak taşı kalmıştı. Mahmut Hayrani torunlarından biri olan ve H. 872 M. 1467’de öldüğünü zannediyoruz.” şeklinde bilgi vermektedir.
Akşehir kültür hayatına büyük katkı yapan bilgin ve şair Şeyh Seydi Muhyiddin’in ölümü üzerine mersiyeler(ağıtlar) yazılmıştır.