GÜNDEM

“KAPANMA POLİTİKASI 44 CAN ALDI”

Ahmet İbişdayı imzasıyla yapılan açıklamada; Doğu Türkistan’da “Kapanma” adı altında Çin zulmü yaşandığı, Doğu Türkistan’da bulunan 21 katlı binada çıkan yangın sonrasında dışarıya çıkamayarak hayatını kaybeden 44 kişi arasında çocukların da bulunduğu belirtildi.

Çin’in kuzeybatısında bulunan Doğu Türkistan’ın, bir etnik gruba karşı girişilmiş en yaygın ve sistematik baskı rejimlerinden birine sahne olduğu, Uygurların toplama kamplarında hürriyetlerinden yoksun bırakıldıkları aktarılan açıklamada; Çin’in “Sıfır Kovid” politikası adı altında birçok insanı evlere kilitlediği ve bu durumdan Doğu Türkistanlıların da olumsuz şekilde etkilendiği vurgulandı. Açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:

“Yaklaşık dört aydır evlerinde kilitli kalan Uygur Türkleri, açlıkla yaşam mücadelesi verirken bu kez 24 Kasım günü gece yarısı ölümlere sebep olan yangının tam ortasında kaldılar. Elektrikten kaynaklanan yangında, 21 katlı bir apartmanın beş katı yandı! Bölgedeki yerel kaynaklara göre; 4 saat süren yangına, Çinli itfaiye ekipleri çok geç müdahalede bulundu ve facianın önlenmesi için yeterince çaba sarf etmedi! Çin medyası, vefat edenlerin sayısını 10 olarak, yerel kaynaklar ise çocuklar dahil 44 olarak açıkladı.

Uygurlar bugün en temel insani hakları ellerinden alınmış bir halk olarak kitlesel bir cezalandırma ile karşı karşıya bulunmaktadır. Uygur bölgesi, Hong Kong ve Tibet gibi devletin üniter yapısını tehdit eden bir iç mesele olarak değerlendirilmekte ve Uygur halkının varoluşu, Çin hükümeti tarafından ülkenin Han merkezli ulusal vizyonuna doğrudan bir tehdit olarak kabul edilmektedir. Uygur bölgesinde Uygurca, tüm eğitim kurumlarından kaldırılmış, din eğitimi ve öğretimi yasaklanmış, Kur’an-ı Kerim dahil dini kitapları bulundurmak ve okumak, ibadet etmek, sakal bırakmak, başörtü, uzun etek gibi dini kisveler kullanmak yasaklanmıştır.”

Çin’in koronavirüs salgınını, Doğu Türkistan soykırımını derinleştirmek için araçsallaştırdığı iddia edilen açıklamada; tecrit önlemleri adı altındaki kısıtlamaların ne zaman kaldırılacağına dair Çin Hükümeti tarafından bilgi verilmediği, Birleşmiş Milletler’de Çin’in veto engeli nedeniyle uluslar üstü bir yaptırım uygulanamadığı, saha araştırmaları yapılamadığı belirtilerek, İslam dünyası ve o coğrafyadaki medyanın ilgisizliği eleştirilirken; “İHH olarak mazlumların yanında kalmaya devam edeceğiz!” ifadesine yer verildi.

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }