Haber/Yorum: Ümit Aykut Şener
-Siz neden beni arayıp (sözkonusu başkanla) görüşme talep etmek istediğinizi bildirmediniz?” diye -güya- sitemde bulunur.
Muhatabı olmadığı kişiden aldığı bu cevaba ve gördüğü tepkiye şaşıran işletmeci başından geçen bu olayı eş-dostla paylaşır ve dert yanar…
Ülke olarak zor günlerden geçerken kamusal işleyişin düştüğü bu hâl içler acısıdır.. İlçemizdeki bu yönetim anlayışı kafalarda soru işaretleri yaratmaktadır…
Randevu talep edilen kurum yöneticisi kifayetsiz midir ki talebe cevap vermemiştir? Ya da vatandaşı ve sorunlarını umursamamakta mıdır ki henüz bir cevap vermemiştir?..
Diğer kurumun yöneticisi ne hakla ve hadle bu şekilde bir inisiyatife sahip olabilmiştir?.. Halen randevu için resmi bir yanıt gelmediğine göre aracı kabul edilen bu kişinin inisiyatifi geçerli kılınmış olmuyor mu?..
Kamu vicdanı hiçe sayılarak gerçekleşen bu olay bir meydan okuma değil midir?.. Bu baskı nasıl olur da ilçe kamuoyunca kabul edilebilir?.
Akşehir’i ve halkını gölge oyunlarına malzeme yapmaya kalkışan bu sözde yöneticilere dersini zaman verecektir. Hayat mütemadiyen kötü insanları çini gibi işler ve hak-adalet gibi kavramları hiçe sayıp pişmanlık duyanlar da elbette kaderin cilvesinin acısına mahkum olurlar!..
Randevu talebinde bulunan işletmeciye tavsiyem o dur ki;
“Sana bir kez ihanet edeni affedersen seni yine kullanır; Çünkü ihanet bir ruh hali değil, karakterin dökülüş biçimidir.”
Şair Kul Nesimi'nin şiiriinde yazdığı gibi;
"KULA MİNNET EYLEME"