Heykel konusuna girmeden evvel; PARTİ İÇİ HESAPLAŞMALAR PARTİ İÇİ SİYASİ İNTİKAMLARA kısaca Bakalım.  Türk siyasetinde genellikle Akparti dışındaki diğer partilerde sıkça görülen bu olaylar yani: PARTİ İÇİ HESAPLAŞMALAR ve PARTİ İÇİ SİYASİ İNTİKAMLAR  maalesef ki : Kendisine altın tabaklarda sunulmuş nimetlere şükretmeyen, bu kıymeti bilmeyen, Akparti felsefesini kabul edememiş ve tam zıt görüşlere mensupken bacadan içeri düşmüşcesine,  gelebileceği en yüksek yere gelip, orada fitne ve cadı kazanlarını kaynatan, eski tüfek diye de tanınan, bazı adamlarca akparti içine taşınmaya çalışıldı. Burada amaç daha önce bir yazımda  da yazdığım gibi çok sevilen  vekillere ve bu sisteme  gol atmaktı.         

 

                   Amma, foyaları  yeni yeni ortaya çıkıyor.

 

                   Zaten Allah CC. Fırsat da vermedi.

 

            Allah CC. Ömür verirse hepimize, önümüzdeki Reisicumhur seçimini müteakiben,  bir yıl sonra TBMM Mebus seçiminde göreceğiz. Kim nerede duracak bakalım.

 

           Gelelim esas bugünkü yazımızın başlığını teşkil eden putçuluk meselesine:

 

           Cahiliye döneminde hiç puta tapmayan iki Mübarek kişi var.

 

             Bunlardan  birincisi Peygamberimiz, Ebedde ve Ezelde Hay ve Baki Olan , Allah CC. Hazretlerinin Habibi ve Resülullah Nur Muhammet Mustafa Ahmed-i Mahmut SVS Ali-Şan Efendimiz olup diğeri ise:  Hiç ömrü billahında puta tapmayan,  Halife, Emirul Mü’ minun, İmam Ali Kerem Allah' u Veche-hu Hazretleridir.

 

         Kabe'nin Fethinde Peygamberimiz, Efendimiz, Hazretleri Nur Muhammet Mustafa Ahmed-i Mahmut SVS Ali-Şan Efendimiz Mübarek elleri ile Kabe'nin içindeki putları kırdı. Yetişemediği yerlere de Halife, Emir' ul  Mü’ minun, İmam Ali Kerem Allah' u Veche-hu Hazretlerini Mübarek omzun çıkartarak O’ na kırdırdı.

 

 

 

          Hz. Ömer anlatıyor: ’’Biz İslamla Şereflenmeden önce, analarımız bize helvadan putlar ve küçük büyük heykeller yapardı. Karnımız acıkınca da bunları yerdik. Şimdi buna çok gülmekteyim.’’

 

          Gördüğünüz gibi heykeller ve putlar cahillerin, İslamla Müşerref olmayanların, puttan para kazananların putçulara, heykel ustaları ile bağlantıları kuranların bunlara put yayımını ihale edenlerin, fatura kesenlerin,  istavrozlar, haçlar, güya ve haşa huzur İsa ve Musa, Meryem Ana  ve putları ve diğer sözüm ona malum sanatçıların güya benzer tasvirleri yapanların bunları, alıp satanların da karnını güzel bir şekilde doyurur! Ya da bu zevat şimdilik, bu fani alemde karınlarının doyduklarını zannederler. Aslında koca karınlarına ateşle dolduruyorlar. Zavallılar.

 

           Zor ve cesaret gerektiren bir konuyu işlediğimizi biliyoruz.

 

           Putçuları kızdırmak var işin içinde...

 

           Hakikaten böyle.

 

            Amma velakin, İmanımızdan cesaret alıyoruz.

 

            Kaybedecek bir şey yok. Fani aleme meyletmedik. Etmeyiz.

 

            Kimseye eyvallah demeyiz. Cenab-ı Allah'ımız var.

 

            Kültür adına mizah denilen şey adına işlenen hataları acı ve üzüntü ile seyrettik.

 

             Türk ve İslam geleneklerinde yazıtlar, dikili taşlar vardır. Orhun Kitabeleri gibi. Yazılı Kayalar gibi… Cebel-i Rahme veyahut Rahmet Dağı ve Tepesi olarak Hacılarımızın ve Mut'emirlerin (Umreciler demektir) ziyaret etiği Hazreti  Adem Safiyullah Atamız ve Havva Anamızla Cennetten kovulduktan sonra bir araya geldikleri yer olan, Kutlu ve Mübarek yerdeki dikili taş gibi. Cumhuriyetimizin 1. 10. Yıllarında meydanlar diklen Cumhuriyetimizin  Şeref Taşları gibi, Osmanlı Büyüklerinin, Padişah Efendilerimizin, düşmanla çarpışan Gazilerimizin, Şühedanın Şanla şerefle dolu anılarını yaşatan veya Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimizin kuruluşunu  anlatan, Savaşçı ruhumuzu diri tutan diğer, Mehmetçik Anıtları gibi. Çanakkale Anıtları gibi… İşte bu paragraftaki  anlattıklarımız, diğer olumsuz olarak  anlattığımız  heykellerden, büstlerden ,paslardan, fiberden, mumdan, naylondan evet naylondan mamul şeylerden, müstesna tutulmalıdır.     

 

           Ezcümle, olumsuzluklarını bahse konu ettiğimiz, imani noktada bizi bozan her türlü imalatlara paralar akıtmak yerine: Ayı, uzayı fetih edecek bilim ve ilimle terakki etmek, ziraatta, fende, teknikte, sanayide özellikle ağır sanayi hamlelerinin, bilerek ve istenerek, intikaya uğratıldığı Merhum Prf Dr. Necmettin Erbakan Hoca Efendinin önünün kesildiği, noktadan alarak yeni iş yerleri yeni  fabrikalar açmak her türlü putuluğun ve helvacılığın üstünde olması gerekir. Sabah yapılan put helvalar akşam yenirmiş ya.