GÜNDEM

DEĞER BİLMEK, DEĞER VERMEK, DEĞERLİ OLMAK

İnsan bu dünya hayatında sahip olduğu nice değerler vardır. İnsan için bir imtihan ve emanet olan bu değerleri bilmeli, değer vermeli, bu durum insanın kendisini de değerli hale getirecektir.

İnsan önce kendi değerini bilmelidir. Allah'ın en değerli, en güzel ve en üstün yarattığı, akılla donattığı, irade sahibi, yeryüzünde her şeyin hizmetine verildiği bir varlık olduğunu bilmelidir.

Sonra insan aklını kullanarak, inanarak, çalışarak, insanlığa  salih ameller ve güzel ahlak ile yapacağı işlerle değerini daha da yükseltmelidir. Değerini düşürecek bütün kötülüklerden uzak kalarak İzzet ve şerefini korumalıdır.

İnsan kendisinden sonra anne, baba, çocuk, kardeş, komşu, arkadaş, hatta bütün insanların en değerli varlık olduğunu  bilerek en başta etrafındaki güzel insanların her birinin ayrı ayrı bir değere sahip olduklarını bilerek değer vererek hareket etmelidir. Değerlerini yokluklarında değil varlıklarında başta anne-baba, çocuklarının değerini bilmeli, değer vermeli, kusur etmemelidir.

İnsanın hayatı, sağlığı, organları da insanın değerli bir parçasıdır. Ayakkabısı yokken üzülen insan ayaksız insanı görmeden de elinin, ayağının değerini bilmelidir. Corona ileri boyutta yakalananlar bir nefesin bile dünya kadar değerli olduğunu söylemediler mi?

Mal, mülk, eşyalar hepsi ayrı ayrı bir değerdir. Her birinin kıymetini bilmeli, kötü kullanmamalı, zarar vermemeli, israf etmemelidir.

Gençlik, sağlık, hayat, mal, sevdiklerimiz bir değer olduğu gibi, vatanımız, özgürlüğümüz de yeri doldurulamaz, eşi bulunmaz nimetlerdir.

Birlik ve beraberliğin buluşma noktası, salih ameller ve güzel ahlâkın kaynağı dinimiz, kitabımız, en güzel ahlâkın sahibi, âlemlere rahmet Peygamberimiz insanlık için en değerli kıymetlerdir.

İnsana sahip olduklarının değerini bilip, değer verip, değer kazanması ne büyük bir şereftir. Değerini bilemediği canı mali, aklı, hayatı, vatanı, özgürlüğü, dini vb ..ise büyük bir kayıptır.

Bir röportajda Jackie Chan'e şu soru soruldu;

 'Jackie hayatından memnun musun?

“O da şöyle cevap verdi;”

"Bir keresinde çok bilgece bir söz duymuştum.

Şikayet ettiğin zor iş: işsiz birinin hayalidir. Sabrınızı sınayan yaramaz çocuk: çocuksuz birinin rüyasıdır.

Çok sıkışık olduğunu düşündüğünüz küçük ev: evsiz birinin hayalidir.

Size yetersiz gelen mütevazi birikimler: borç içinde boğulanların hayalidir.

Zorlu olduğunu düşündüğünüz sıradan sağlık sorunları: ölümcül bir hastalıkla mücadele eden birinin hayalidir.

Sahip olduğunuz huzur, keyif, aldığınız rahat uyku, kolayca erişebildiğiniz yemek:

Bunlar savaşta zarar görmüş bölgelerde yaşayan insanların hayalleridir.

Sahip olduğumuz her şeye değer vermeliyiz. Ne de olsa yarının ne getireceğini kimse bilemez.

Eğer bu saydıklarımın yarısına bile sahipseniz:

Dünya'daki çoğu insanın hayallerini yaşıyorsunuz demektir."

İnsan servetle ölçülemeyecek nice zengin değerlere sahipken şükretmesini bilmelidir. Her nimetin bir de hesabı var.

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }