Şehrimizdeki kurumların birinde müdür olarak görev yapmakta olan bir arkadaşımız, Konya'da trafikte başından geçen olayı, siz değerli okuyucularıma ulaştırmam için aktardı.
''Yanımda eşim ve çocuklarım olduğu halde, Konya'dan Akşehir'e doğru özel aracımla yola çıkmıştım. İstanbul Caddesinde normal hızla giderken, önümde ilerleyen araç aniden durdu. Şehir içi olması sebebiyle yakın mesafeden takip ettiğim araca çarpmadan zor durabildim fakat buz gibi de terledim. Öndeki araçtan inen sürücü, bir hışımla aracının arkasına baktı, fakat temas etmediğini görünce tekrar aracına binip yola devam etti. Tabii aynı şeritte olduğum için ben de hareket ettim.
Bir süre sonra yine beklenmedik şekilde, ani bir frenle durmasıyla benim öndeki aracın tamponuna sert olmasa da vurmam bir oldu. Şahıs yine hışımla indi, tamponuna bakarak kendi aracını tekmelerken ben de indim.
O araçta pek hasar gözükmüyordu ama benim tamponda küçük bir çatlak oluşmuştu. Neden dikkatsiz araç kullandığımı ve aracına hasar verdiğimi, kaba cümlelerle söylemeye başladı. Bu arada ben de, bu yolda neden ani duruş yaptığını sorduğumda; “Hatalı sensin, arkadan vurdun” diyerek gözükmeyen hasarı için benden para istedi.
Bunun üzerine trafiği çağırmayı teklif etmeme rağmen; “Hayır, bana 500 TL vereceksin, ben de yoluma devam edeceğim” dedi ve ses tonunu yükselterek hiddetlenmeye başladı. Ben resmiyetten, tutanaktan bahsedip, polis çağıralım deyince, istediği para miktarını yarı yarıya düşürdü.
Kötü niyetli olduğunu düşündüğüm malum şahsa aynı ses tonuyla cevap vererek, plakamı ve telefon numaramı bir kağıda not ederek ve nasıl biliyorsa öyle yapmasını söyleyerek, aracıma bindim ve Akşehir'e doğru yoluma devam ettim. Şahıs bir süre beni takip ettikten sonra gözden kayboldu'' diye yaşadığı talihsiz olayı anlattı.
Beyefendi kişiliğe sahip olan müdürümüz, başından geçen bu olayı sizlerin de yaşayabileceğini düşünerek bilgilendirmiş oldu.
Günümüzde insanların sahtekarlıkla, yalancılıkla ve adice para kazanmak adına yapmayacağı numara ve dolandırıcılık metodu kalmamış. Aracınızın ön ve arkasına kamera taktırın; hem caydırıcı olur, hem de mevcut görüntülerde olayın meydana geliş şeklini çekmiş olursunuz.
Ayrıca, mümkün oldukça kalabalık yollardan ayrılmayın, bu ve benzeri durumlara hazırlı olarak seyahat edin ve paniğe kapılmayın. Özellikle genç sürücüler; araç kullanırken kurallara riayet edin, fevri ani hareketler yaparak, diğer sürücülerle sollama yarışına girmeyin.
Buna benzer çarpmalarda, kesinlikle aracınızdan inmeyin. Camınızı dahi açmayın ve hemen bulunduğunuz bölgeye göre, polis ya da jandarmayı 112'den arayarak yardım isteyin.
Sizin araçtan inmenizi isteyen kişi ya da kişilere, kendinizden emin gözükerek; 112'yi aradığınızı, sakin olmasını, kameranız varsa onu da göstererek, biraz beklemesini söyleyin.