İstiklal Harbi döneminde Akşehir elbette Yunan ordusunun fiili işgalini görmemişti. Ama Türk ve Yunan ordularının top atışlarının yankıları Akşehir civarından duyulmuş, Akşehir ve çevresinde bulunan halk endişeye kapılmış idi. Duyulan bu top sesleri, Akşehir’de o güne kadar yöre halkı ile dostça yaşayan gayrimüslim halkı, işgal kuvvetlerinin Akşehir’e gelebileceği düşüncesi ile umuda sevk etmişti.
Öyle ki Konya’dan gelen bazı papazlar Akşehir ve çevresinde muzır faaliyet bildirileri dağıtmışlar, neticesinde bu kişiler tutuklanmıştı. Karargahın Akşehir’e getirilmesi sonucu o dönemde Akşehir ve çevresinde hareketli günler yaşanmıştı. Karargahın Akşehir’de olması sebebi ile de Mustafa Kemal Atatürk bazı görüşmelerini burada yapmıştı. Bu görüşmelerden birisi de Rus elçisi Semyon İvonoviç Aralov ile yaptığı görüşmedir. Aralov bu görüşmelerini daha sonra kaleme alarak Akşehir’de gördüğü ve yaşadıklarını kitaplaştırmıştır. Bu eser daha sonra Hasan Ali Ediz tarafından dilimize çevrilerek “Bir Sovyet Diplomatın Anıları 1922-1923” adı altında yayımlanmıştır.
Aralov, Akşehir ile ilgili pek çok şey yazmıştır. (Aralov’un güncesi daha önce yayımlandığı için uzun uzadıya aktarmayarak konumuz ile ilgili bölümü buraya alıyorum.) Aralov’un güncesinde, Akşehir ile ilgili bir detayda Yunan işgal kuvvetlerinin Akşehir’in kıyı Mahallelerini top atışına tuttuğu şöyle anlatılmaktadır:
“… Akşehir küçük, rahat, yeşillikler içinde bir kasaba. Karargah kasabanın en iyi evlerinden birinde olup bütün konforuyla Avrupa usulünce döşenmişti. Akşehir Yunanlılar tarafından işgal edilmemişti ama kenar mahallelerde bulunan evlerin çoğu topçu ateşi ile yıkılmıştı.”
Aralov burada tarihi bir hata yaparak, evlerin topçu ateşi ile yıkıldığı zannına kapılmıştır. Oysaki o dönemde topların menzili Afyon’dan Akşehir’i vuracak ve tahrip edecek menzile sahip değildi.
Konu ile ilgili, daha önce “İlk havacı şehitler Akşehir’den havalandı” adlı araştırma yazımda, Yunan tayyarelerinin Akşehir ve çevresine Türk askerlerinin yılması, savaştan çekilmeleri için yazdıkları bildirileri attıklarını yazmıştım. İşte bu tayyareler zaman zaman Akşehir semalarına gelerek Akşehir’de bazı evlerin üzerine bomba atmışlardı. Gelin bu olayları Akşehir’in sevilen arasta esnaflarından olan 1949 doğumlu Ömer Çakıroğlu’ndan dinleyelim. Çakıroğlu bu hadiseyi annesinin anlattığı kadar bilmektedir ve bana konuya ilişkin şunları aktarmıştır:
“Annem ile zaman zaman harp zamanlarını konuşurduk. Dedem Ömer Efendi Akşehir’in mücellitlerindendir ve İnönü Harbinde gazi olmuştur. Tabi sık sık annemden dedemin anlarını dinlediğim de olurdu. Annem o vakitler günümüzde Belediye Parkının tam da karşısında bulunan alandaki evlerinde yaşamaktadır. Sonraki yıllarda benim çocukluğum da bu evde geçti. Annemin anlattığına göre bir Perşembe günü bizim evimizin olduğu mahalleye Yunan uçakları ki annem bunlara pır pır derdi, bomba atmışlar. Bu sebeple evimizin bir kısmı yanmış. Daha sonra da Akşehir pazarının kurulduğu alana da bir bomba atmışlar, o alanda da küçük çapta yangınlar çıkmış. Ben çocukken bu evde o günlere dair yangın izleri vardı. Evin alt kısmında bulunan dikmelerde yangının izleri durmakta idi.”
KAYNAKÇA: Bir Sovyet Diplomatın Türkiye Anıları-Semyan İvonoviç Aralov-İş Bankası Yayınları, Akşehir esnaflarından Ömer Çakıroğlu ile 05.02.2020 tarihinde yapılan görüşme.