YARATANA SAYGI, YARATILANLARA SEVGİ

Dünyada huzura ve barışa giden yol, Yaratana saygı, yaratılanlara sevgi, şefkat ve merhametten geçer. Yaratılanlara sevgi ve merhamet Allah'a saygının gereğidir.

Allah'a saygı O'na inanmak, sevmek, emir ve yasaklarını yerine getirmektir. Yaratılanlara sevgi ise  kendisi gibi başkalarını da düşünmek, değer vermek, haklarını gözetmek, gerekirse yardım etmek, hatta zor durumda kendisine tercih etmektir.

Dinin öz anlatımlarından  birisi  "Yaratanı ta'zim (saygı), yaratılanlara sevgi, şefkat ve merhametir."  

Allah'a saygı duymadan, O'nun yarattıklarına, hatta kendisine saygı ve merhamet beklemek boşunadır. Yunus' un  "Yaratılanı severiz, Yaratandan dolayı" ifadesi bir hakikatin beyanıdır.

Dünyadaki zulümlerin, vahşetin, ahlaksızlığın temelinde Allah'ı, ahireti unutmak, sadece kendini düşünüp, başkalarını düşünmemek vardır.

Şişirilmiş egolar, bencillik, materyalist hırs ve tamah, pozitivist, pragmatist, menfaatçi, dünyanın sadece kendileri için olduğunu düşünenler, insanlığını unutup zulüm makinası haline gelebilmektedirler. Dünyayı yok etmekten çekinmemektedirler. "Sana dünyayı insansız teslim edeyim mi Tanrım?" diyen HİTLER vb leri  yeryüzünü kan gölüne çevirmektedirler.

Kemâle giden yol nefis terbiyesinden, fıtratı korumaktan geçer. Nefis terbiyesi insanın haddini bilmesi, nefsinin mahkumu değil hakimi olması, fıtratını geliştirmesi, başkasının haklarını gözetmekle mümkündür

Allah'a saygı duyan, başkasına ve çevreye karşı, kendini düşündüğü gibi düşünür. Peygamberimiz bu bağlantıyı şöyle ifade buyurmuşlardır: "Sizden biri kendisi için istediğini başkaları içinde istemedikçe (gerçek manada) iman etmiş olmaz" . (Buhari iman 71)

Bu hadis, gerçek bir mü’minin bencillikten, dünyalık toplama hırsından ve sadece kendini düşünmekten ne denli uzak, buna karşılık din kardeşleri başta olmak üzere, başka insan ve varlıklara karşı ne ölçüde diğergam, fedâkâr, yardımsever, şefkat  ve merhamet hisleriyle dolu olması gerektiğini ortaya koyucu niteliktedir.

Herkesin başkasını kendisi gibi düşündüğü toplum bir vücud gibi olacaktır. Organlar ayrı çalışsa da bir bütünlük ve dayanışma içindedir Hayat ancak vücud gibi birlik içerisinde sağlıklı devam eder.

Allah'a saygı ve yaratılanlara merhamet önce Allah'la, sonra kendisi, insan ve çevreyle barışık olmaktır. İnsanı barışçı, dünyayı selam (esenlik) ve eman (güven) yurdu yapacak olan düşünce Yaradana saygı ile başlar.

Yaşanır bir dünyanın anahtarı, Allah'ı ta'zim, yarattıklarına adil ve şefkatli davranmaktır.

Kendimizi aşmak dileğiyle.......

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }