İslam felsefesinin yıldızı, bilim insanı ve filozof olan Farabi için, Kazakistan'ın talebiyle Türkiye, İran, Irak ve Rusya'nın destekleriyle UNESCO, 2020 yılını Farabi Yılı ilan etti.
Büyük Türk bilgini Farabi, 870 yılında Kazakistan’ın Farab şehrinde doğdu. Buhara, Semerkant, Bağdat, Kahire, Halep'te eğitimlerine devam etti ve 950 yılında Şam'da vefat etti.
Aristo’dan sonra “İnsanlığın ikinci öğretmeni” olarak üne kavuşan Farabi, eskiyi yeni felsefeye ustalıkla aktardı. Montesgieu, Spinoza gibi batılı filozoflar, Farabi’nin eserlerinin tesirinde kaldılar.
Türk bilim insanı Farabi; matematik, astronomi, dil bilimi, kimya, biyoloji, felsefe, tıp, mantık, sosyoloji, siyaset, hukuk, ahlak ve diğer bilim dallarında, insanlığa ışık tutan teoriler üretti.
Farabi'nin bugün bile insanlığa ışık tutan sözlerinden bazıları:
Erdemlerin en büyüğü bilimdir.
Kötülüğü adaletle iyiliği de iyilikle karşıla.
Allah seni yükselttikçe, sen gönlünü alçalt.
Sevginin kurduğu devleti, adalet devam ettirir.
Güzel söz söyleyen, kimseden kötü söz işitmez.
Düşünmek, ruhun kendi kendisiyle konuşmasıdır.
Fazla fedakarlık, kişinin kendisinin kul hakkına girmesidir.
Sen Allah'a güven, hiç beklemediğin anda çiçek açar ümitler.
Hiçbir şey kendiliğinden yok olmaz, böyle olsaydı var olmazdı.
TopIum sevgi iIe kaynaşır, adaIetIe yaşar, dürüst çaIışmakIa ayakta kaIır.
İyi bir insan öIdüğünde ona ağlamayın. AsıI onu kaybeden topluma ağIayın.
Önce doğruyu bilmek gerekir. Doğru bilinirse yanlış da bilinir ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz.
Lafı uzatanlara ne yapmak Iazım diye Farabi’ye sormuşIar, O da şöyle demiş: “Uzun konuşanı kısa dinIemeIi.”
DevIet; en üstün hayr, en yüksek kemal ve en yüksek saadete kendisi iIe ulaşılan, kendi kendine yeten bir birIiktir.
Bir eylemin ahlaklı olduğunu bilip de ona uygun davranmayan kişi, o eylemin ahlaklı olduğunu bilmeden ahlaklı davranan kişiden daha üstündür.
İnsan bazen bir tesadüfIe güzel işIer yapar. Bazen de bu güzel işIeri isteyerek değil, herhangi bir baskı aItında yapmış olur. Böylece yapıIan işler mutIuIuk getirmez.
Zamanın ters, sohbetin faydasız, her reisin bezgin oIduğunu ve her başın bir ağrı taşıdığını görünce, evime kapanıp şeref ve haysiyetimi korudum ve izzet olarak bununIa kanaat ettim.