Bir gencin demir parmaklıklar ardında
Yatalak ve de gayri ihtiyari muhtaç.
Kaburgaları altından kafes.
O biliyor;
Ancak gönlü zengin,
Yüzü güleç.
Onun gibi değilse de yakın.
Bırakın!
Güneş görmemiş gözleri,
Dokunmamış vücuduna.
Tülden bir perde ,
Örümcek ağı gibi sarmış
On iki metrekare odasının,
Demir parmaklıklı
Pencere sandığı zımbırtıyı!!!
Hı hı umut demiştik değil mi?
Şimdi siz umut nedir diye mi,
Yoksa gencin hikayesini mi
Merak ediyorsunuz?
Merak güzel şeydir.
Heyecan uyandırır.
Kimi zaman dert açar fazlası.
İnsan evladı onu düşünemez!
Merak ettiğinin peşinden koşar.
Hiç şaşmaz.
Siz cevap vermeden ben söyleyeyim.
Genci,
Onun hikayesini istiyorsunuz.
Benden size genci vermemi istiyorsunuz.
Hey! Uyanın!
Bir dakikalığına kendinize bakın.
Öyle boy aynasında falan değil!
Hissedin.
Bırakın her şeyi bir tarafa.
Hayatınızda yapabildiğiniz en basit şeyi yapın.
Nefes alın!
Öyle bir alın ki,
O genç damarlarınıza işlesin.
İşlesin,
İşlesin ki
O gençten bir parça nasiplenebilin!
Ne demiştik?
Göğsü altından kafes.
Şimdi yavaş yavaş bir şeylerin farkına varalım.
Bingo! Evet.
FARKINDALIK!!!
Bu aralar çok popüler.
Sanki insanoğlu dün doğdu.
Aferin onlara! Aklıselim insanlar canım!
Eveeet.
Şimdi sizden şunu istiyorum.
Hani siz benden genci almak istiyordunuz ya...
Unutma!
REALİZM!!!
Şimdi sağ elinin serçe parmağının olmadığını,
İşlevsiz olduğunu düşün.
Düşün!
Bu senin için noksan mı?
Peki sağ kolun yok!
Biraz ürperdik sanırım?
İki kolun da yok.
Bu biraz sert oldu sanırım.
İki kolun da iki ayağın da yok!!!
Şimdi ne düşünüyorsun?
O genci, umut üzerine palavralarımızı...
Sadece kendini değil mi?
Sadece kendini...
Eveeet!
EMPATİ denilen şey burada devreye giriyor.
Peki sence ben ne anlatıyorum?
O genç umurumda mı?
Sen?
Hiç biriniz.
Hiç bir şey! Umurumda da değil.
Ben de senin gibi kendimi düşünüyorum. Evet.
Evet evet.
EGOİSTİM.
Haa!
O genç mi?
Diye soranlarınız hala varsa,
Gerçekten
NE BİLEYİM BEN.
Bir de umut vardı.
UMUT MU?
PANDORA aptalına sorabilirsiniz.
Instagram: taptikhan