2018 yılından bu yana, teknolojik dönüşüm ve bir umut hareketi olan TEKNOFEST ülkemizin bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye meraklı kabiliyetli gençlerine maddi ve manevi fırsatlar sunarak, Türkiye’yi yarınlara taşıyacak gözleri parlayan yerinde duramayan gençleri ortaya çıkarmaya devam ediyor.
2018’de 14 farklı kategoride, toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlayan TEKNOFEST geçen yıl İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacı ile 4,5 milyon ziyaretçinin katılımı sağlanmıştı.
Bu yıl ise Adana da 10’ncusu düzenlenen TEKNOFEST’e 50 farklı kategoride 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Her seferinde katılımcı sayısı artarken, bölgesel manada rekor sayılabilecek ziyaretçiye de ulaşıldı.
TEKNOFEST Cumhuriyetimizin 2. Yüz yılında, yeni Türkiye’yi dışa bağımlılık ve montajcılıktan kurtarmak adına, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablo olması açısından, tüm dünyaya çok net mesajlar vererek, bizlerinde göğsünü kabarttı.
Ülkesini ve bayrağını seven herkesi gururlandıran, ileri teknoloji ürünlerini yapabilmiş olmak son 22 yılda elde edilmiş en önemli kazanımlarımız arasında olduğu malumunuzdur.
Çünkü geçmişten biliyoruz ki, Yerli ve Milli savunma sanayimizin gelişmemesi için, içerideki hainler ve dışarıdaki düşmanlar üretimi tamamlanan yurt dışına satışı dahi yapılmış olan uçakları toprağın altına gömmüşlerdi. Devlet desteği olmadan, milletine bağlı idealist kişilerin kurduğu silah fabrikaları, içinde fabrika sahipleri olduğu halde patlatılarak imha edilmişti.
İşte bu sebepten günümüzde yapılanlar aslında çok gecikmiş olmakla birlikte yapabilmek, yaptırabilmek ve başarabilmek devleti yönetenlerin desteği ve dik duruşu ile olduğu bilinmektedir.
O günkü zihniyet, uçakları toprağın altına gömerek Türkiye'yi bağımlı bırakmıştı, fakat günümüzdeki zihniyet o toprakları işleyerek gençlerin önünü açtı ve azim ve cesaretle bağımsızlığımıza doğru koşmalarını sağladı.
Maalesef bu dönemde de bir çok engeller çıkartıldı, sabotajlar yapıldı, hatta yapılan uçaklara ‘’kartondan, tahtadan’’ diyecek kadar gaflet ve delalet içinde gözü dönmüş ruhsuzlar çıktı. Ancak halkımız onların her ne kadar adları Türk ismi olsa da, kendilerinin dönme ve satılmış hainlerden olduklarını öğrenmişti.
Zorluklara rağmen atsız kahramanlarımızın desteği ile, gece gündüz bıkıp usanmadan yorulmadan dinlenmeden yüzlerce binlerce denemeler ve portatifler yapılarak çalışıldı, devletin kıt imkanları tasarrufla harcandı ve şükürler olsun ki, Türk’ün aklı ve bileğinin gücüyle, alnımızın teri ve akıyla başarıldı.
Artık havada, denizde, karada al bayrağımızı daha bir gurur ve şerefle taşıyacak imkanlara kavuşturan bir nesil yetişti.
Dün bize parasıyla savunma sanayisi teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere, biz ihracat yapar hale geldik. Dünya İHA ve SİHA pazarındaki satışın yüzde 65.ini yapan Türkiye’nin bir ferdi olmak, hepimize gurur vermektedir.
Biliyoruz ki, hala bertaraf edilmesi gereken hainlerin var olduğu gibi, yapılacak çokta işimiz var. Ve tüm bu işlerin hakkını verecek akıllı, cesaretli ve öngörüsü yüksek ülkesini seven kıymetli gençlerimiz de var.
Bize düşen ümitvar olmak, “yapamazsınız, başaramazsınız” diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına, kulak asmamak olacaktır.
Savunma sanayimize hizmet eden yaklaşık 1650 kuruluştan biri olan Türklere bu gururu ve sevinci yaşatan, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Adana’daki festivalin kapanışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
‘’Dünyanın dört bir yanında barışın, adaletin ve insan haklarının ayaklar altına alındığı bir dönem yaşıyoruz. Bu zorlu dönemde teknolojiyi sadece ilerlemek için değil, insanlığımızı muhafaza etmek için de kullanmalıyız. Bizim en büyük sorumluluğumuz, adaletsizlikle boğuşan insanlığın umudu olmak ve teknolojiyi onların hizmetine sunmaktır. Karanlığa karşı sesini yükselten, adaletsizliklere karşı duran, teknolojiyi insanlığın yararına kullanacak olan bizleriz. Bize layık görülen makus talihin, kaderimiz olmadığını dünyaya gösterecek olan sizlersiniz."
"TEKNOFEST, hayallerinizin hayat bulduğu, dünyayı değiştiren projelerin doğduğu yer olmaya devam edecek. Daha adil, eşitlikçi, müreffeh ve güvenli bir dünya, sizlerin omzunda yükselecek. İyiliğin hüküm sürdüğü, daha merhametli, hür, adil bir dünyayı sizler, güneş yüzlü Türk gençleri inşa edecek. Genç kardeşlerim, sizlere çağrımı bir kez daha tekrarlıyorum. Hayallerinizle, heyecanınızla, aklınızla, fikrinizle gelin, özgürce gelin. Eleştirilerinizle, itirazlarınızla, yüreğinizin sıcaklığıyla, sevgiyle, memleket aşkınızla gelin. Gelin bu gençlik hareketine bir omuz verin, el ele tutuşalım, dünyayı değiştirelim. Gelecek sizsiniz, siz geleceksiniz."
"Mazlumlara, mağdurlara herkes sırtını dönse biz dönmeyeceğiz. Gazze'de, Filistin'de ve dünyanın her köşesinde adaletin sesi olacağız."
Bu asil millete düşen görev ise, devlet millet bayrak aşkına daha dürüst ve samimiyetle çok çalışmak olacaktır.