Haber/Yorum : Ümit Aykut Şener
19 Mayıs 2017 tarihli Pervasız Gazetesinde mahkeme kararıyla Nisan 2012’de Akşehir’de bir otele gerçekleştirilen FUHUŞ OPERASYONU 1. Bölümünü geniş olarak açıklamaya çalıştım ki bu operasyona siyasiler karışmış ve beraber yürüdükleri arkadaşlarını sessiz-sedasızca kurtarma telaşına kapılmışlardı. El ele verdikleri FETÖ/PDY’nin devletin resmî kurumlarında o dönemin görevlileri sayesinde kamuoyundan ve basından gizlediklerini düşünerek, hiçbir şey olmamış gibi davranmaya, bağlı oldukları siyasi partiden ve görevlerinden bile istifa ettirilmeyecek kadar yüzsüz bir davranış sergilemeyi tercih ettiklerine şahit olduk.
Öncelikle Akşehir Kamuoyunun şu durumu bilmesinde fayda görüyorum: “Kimsenin özel hayatına müdahale etmeyi uygun görmediğim gibi etikte bulmam yalnız bizi yönetmek için göreve talep olanların attıkları her adımı da takip etmek basının asli görevidir. 8 kişiyi değerlendirenlerin bu durumu hassasiyetle dikkate almalarını istirham ediyorum. İçlerinden biri hariç diğerlerinin tümü siyasetin bizzat içinde ve tek partide olanlardır. HATASIZ KUL OLMAZ çünkü hiçbir insan tam değildir. Her insan bilerek ya da bilmeyerek yanılıp yanlışlığa düşebilir, suç işleyebilir, günaha girebilir. Kusurları bakımından insanlara fazla yüklenmek doğru değildir. Önemli olan insanların hatalarını yüzüne vurmak değil, hatalarını azaltmada onlara yardımcı olmaktır. Bu kişiler hiç vicdanlarıyla baş başa kalıp kendiliğinden istifa etmeyi düşünmez mi bir kere önce bu sorunun cevabı olmalıdır. Yüzsüz yüzsüz dolaşabilirler ama asla bizi YÖ-NE-TE-MEZ-LER! Yaptıkları bu edepsizlik sonrası 2014’tan beri sürekli parti oylarının düşmesinin başlıca nedeni bu ahlaksız yönetim anlayışı değil midir? HALKA rağmen asla OLMAZ!”
Haberimize muhatap olan kişilerin tek bir siyasi partinin yöneticisi sınıfında yer aldığını söylememe bilmem gerek var mıdır? Operasyon tarihinden sonra bile bu isimlerin ne istifa ettikleri ne de kendilerine parti yönetimi tarafından görevlerinden el çektirildikleri duyuldu. Güzel Akşehir’imizin; başta bazı siyasetçiler, bazı devlet memurları ve bazı iş adamları sayesinde FETÖ/PDY’nin adeta oyuncağı ve cirit attığı bir kent haline getirildiğini elimize geçen delillerden bugünlerde çok daha net görüyoruz. Şu kadarını söyleyebilirim ki; içlerinden hiçbirinde utanma, arlanma kalmamış olacak ki, bu olayı kınayan bile olmadı.
Şöyle bir ip ucu da vereyim; Fuhuş baskınında yakalananlardan iki kişi Akşehir İlçesindeki resmî kurumlardan birisinin dernek başkanı ve başkan yardımcısı konumundalar. Sizin anlayacağınız; Şıracının şahidi Bozacı…
Gelsin paralar, gitsin hatunlar, bize her yer otel diyen bu ahlaksızlar; savıcısı, hâkimi, emniyeti, jandarmasının da kendilerinden (örgüt mensubu olanlaradır bu sözümüz) olduklarını bildiklerini için o kadar rahatlar ki, uçkurlarının keyfi için kendi doğup-büyüdükleri, ekmek parasını kazandıkları kent merkezine müşterilerini taşımaktan zerre kadar çekinmiyorlar. Bu hadsizlerin, bırakın evlilik kurumuna saygılarını, kendi eşlerine ve çocuklarına dahi saygıları yok ki! Allah hepsini ıslah etsin…
Bu haberi yapacağımın sinyalini 2014’te başladığım yazılarımda siz saygıdeğer okurlarımıza duyurmuştum ama ilgili mahkeme kararının kesinleşmesini beklemek zorundaydım. Sizin anlayacağınız bu operasyona sadece fuhuş gözüyle bakılmış ve 8 iş adamı da paçayı buradan yırtmışlar. Zina suç sayılmıyormuş ya… Halkın gözünde ne duruma düştükleri ise umurlarında mı, değil mi bekleyip göreceğiz. Yöneticilik görevlerinden sessiz sedasız ayrılanlarla işimiz, gücümüz olmaz bilesiniz!..
Siyasete soyunanlar ve düşünenler, Akşehir Halkını yönetmeye talipseniz ya da halen ilgili birimlerde görev alıyorsanız öncelikli hedefleriniz şöyle olmalıdır:
“İyi bir Müslüman olmak için güzel ahlaka sahip olmak, kötü ahlaktan uzak durmak gerekir.”
“İnsanoğlunun bu dünyada da öbür dünyada da en büyük ve sonsuz hazinesi, sahip olduğu güzel ahlâk ve edebidir.”
Hatırlatmak isterim ki; Peygamber Efendimiz Peygamberliğini “Güzel Ahlakı Tanımlamak İçin Gönderildim” diyerek izah etmiştir.
“Örnek insan olmak, örnek olmayı öncelemek değil, insan olmanın değerlerini yerine getirmeyi gaye olarak seçmek ve bu meyanda yaşamak demektir.”
Dönemin Konya Milletvekilleri ve başta İlçe Başkanına sesleniyorum:
“Sizin neden Akşehir’deki bu Fuhuş Operasyonu ile ilgili bugüne kadar sesiniz çıkmadı. Nasıl olur da göz altına alınan kendi partililerinize yeniden görev verilmesine karşı çıkmayıp seyirci kalırsınız? İçinizde hiç mi Allah korkusu yok!”
‘Derviş’in fikri neyse zikri de odur’ bilmiyor musunuz bu Atasözünü?
Haberle ilgisi olan siyasi partinin ilçe başkanına sorduğum sorulara da cevap bekliyoruz:
Partinizde görevli (seçilmiş) ve çalışan (işçi) iki kişiyi ahlaksız tutumları yüzünden kamuoyundan sessiz sedasız neden uzaklaştırdığınızı bizimle ve partililerinizle paylaşmayı düşünüyor musunuz?
Nisan 2012’de ilçe başkanı seçildiğiniz. Neden o dönemde operasyonda yakalanan isimleri partiden ve meclis üyeliğinden ihraç etmediniz? Genel Merkezinizi bu durumdan haberdar ettiniz mi?
Partinize mensup ve halen bir kurumda görevli olan birinin çapkınlıkları Akşehir’de tavan yapmış gidiyor ama siz hala bir şeyler yapmıyorsunuz? Adını bilmiyorum deme şansınız var mı? O isim hakkında kamuoyunda ağız yoklaması yapan partilileriniz neden bu sorumluluğu üstlenmişler, kendilerine sormayı düşünüyor musunuz?
Partinize üye bir iş adamı evliliğini bitirmek adına Adliye koridorlarında tanıştığı bir memura âşık olunca kıyamet kopuyor ve Cumhuriyet Başsavcısı durumu tespit edip yerinde bir müdahale ile ilgili kişiyi geldiği yere gönderiyor, sorumluluk alıyor ama sizden yine ÇIT yok!..
Bu arada adliye koridorları partinize mensup ve önceden üst kademelerde görev almış olan bir avukatın memurla arasındaki yasak aşkı ile çalkalanıyor. Konu hakkında FETÖ/PDY şüphelisi olması gereken birisinin şikâyeti üzerine hakkımda açılan kamu davasında Akşehir Cumhuriyet Başsavcısını gazete sahibi Fazıl Uz, Yazı İşleri Müdürü Bayram Uygun ve ben kendisinden randevu talep edip bu konuyu aktardım. Masumiyet karinesinin dikkate alınarak ilgili kişilerin gözlem altında tutulmasının faydalı olacağı kanaatini paylaştım. Ayrıca da Akşehir’deki FETÖ/PDY yapılanmasından içeride olmasını gerekenlerin dışarda gezmelerinden Akşehir Halkının rahatsızlık duyduğunu dile getirdik. Kendisi de bize sanıkların ifadeleri doğrultusunda hazırlanacak iddianame ve haklarında açılacak davaları takiben yeni göz altıların her an olabileceğini öğrendik ve odasından ayrıldık. Bu konuya muhatap kişinin de tarafımızdan uyarılmasına rağmen aile hayatına uygun davranmadığını üzülerek te olsa tespit ettik. Partinizin bir dönem genç siyasetçisi gibi öne çıkan ama evli olmasına karşın evlilik dışı ilişkilere yönelen bu avukatın kim olduğunu anlamak çokta zor olmasa gerek! Askerlikte sabaha sporlarında hep bir ağızdan tekrarlanan türkülerden yola çıkabilirsiniz. Adliye koridorlarında aile kavramını savunanların bu tür yollara başvurmalarının savunulacak bir tarafı olmadığı gibi barındırılmasının ve göz yumulmasının sorumluluğu da ilgili kurumun yetkililerine aittir. Unutmayalım ki, ku kurumun saygınlığı herkesten önce gelir.
2011 yılından beri ileri gideceğine özellikle DALTONLARIN damgasını vurduğu 2014’teki siyasi tercihler nedeniyle Akşehir, FETÖ/PDY’cilere ve kaderiyle baş başa bırakılmış görünüyor, hiç mi vicdanlar sızlamıyor?
Pervasız’da yayımlanan şahsımın ve haber servisinin hazırladığı ve gündeme bomba gibi düşen özel haberlerimizden dolayı C.Başsavcılığı re’sen soruşturma başlatır-başlatmaz bilemeyiz. Ancak her önüne gelen FETÖ/PDY Terör Örgütü Üyesinin (yasal hakkı saklı kalmakla birlikte) ‘Etkinlik Pişmanlık Yasası’ndan (İtirafçı) faydalanıp elini-kolunu sallaya sallaya ortalıkta dolaşması ve hala etkin görevlerde bulunmalarına olanak sağlayan kamu görevlilerini de açıkça uyarıyoruz. Bu durum halkımızın canını sıkıyor, kanına dokunuyor. 15 Temmuz Gecesi bu VATAN uğruna evlatları, eşleri, anneleri, babaları ve kardeşleri ŞEHİT olan ailelerin vicdanlarının sızladığını bilmem farkında mısınız? Lütfen biraz silkinip kendinize gelin ki idari soruşturmaları açmak için beklemeyin. Makam sahibi olmakla devlet adamlığı bambaşka şeyler. Biraz cesaretli ve dirayetli olmak lazım…
Sayın Cumhurbaşkanımız ne demişti: “İsterse babamın oğlu olsun, kimin yanlışı varsa karşısında yer alırım” başta FETÖ/PDY Terör Örgütü ve diğerleri için. Devlet adamlığı ve sorumluluğu da bunu gerektirir çünkü 250 şehidimizin kanı yerde kalmamalı!..
15 Temmuz Gece Kalkışması sonrasında karşılarında dimdik duran, demokrasiye sahip çıkan TÜRK HALKINI gördüklerinde kaybettiklerini çoktan anlayanlar, işin ucunun kendisine ulaşacağını bildiklerinden dolayı sus-pus olduklarını ama devletin ana kucağını açarak kendilerine imkân tanıdığı İTİRAFÇI’lığı seçen terör örgütü mensuplarına da diyoruz ki; işte bu Milletin Kahramanlığı boşuna Kurtuluş Savaşından gelmiyor, bilmem anlayabildiniz mi?
SİYASET KURUMU UÇKUR DÜŞKÜNLÜĞÜ DEĞİL, FİKİR VE ÇÖZÜM ÜRETME YERİDİR!
Gelecek hafta içinde Pervasız Okurları, ŞOK ETKİSİ yaratacak haberlerimize şimdiden hazır olsunlar, itirafçıların sızan haberleri karşısında her gün bir haberimizi okudukça çok şaşıracaksınız, şimdiden emin olunuz.
Cumanız Mübarek Olsun!...