Selam insanlar arasında, bir iletişim aracı olduğu gibi, toplumda da esenlik, huzur, mutluluk ve güvenin oluşmasının sebebidir.
Selam, saygı, beraberlik, kardeşlik göstergesi, selam veren ve alanların, birbirlerine zararlarının dokunmayacağının güvencesidir.
Birisiyle karşılaştığınızda, bir yere girdiğinizde hatta kendi eviniz ve iş yeriniz dahi olsa, selam vermeyi ihmal etmemelisiniz.
Selam vermek Sünnet, almak ise farz olduğundan, selam ayrıca kişiler arasında, dualaşmak ve iyi niyet göstermek anlamına gelir.
Kur’an-ı Kerim’de, “Bir selam ile selamlandığınız zaman, siz de ondan daha güzeli ile selam verin veya verdiği selamı, aynen iade edin.” (Nisa 86)
Selamı veren, “selamünaleyküm” veya “esselamüaleyküm” diyerek vermelidir. Allah’ın selamı, esenliği, inayeti senin üzerine olsun demektir.
Selamı alan, “ve aleykümselam” veya “verahmetüllahiveberaketüh” diyerek ilave edebilir. Allah'ın selamı, esenliği, inayeti rahmeti ve bereketi senin de üzerine olsun, demektir.
Peygamberimiz efendimiz s.a.v. tanıdığımız tanımadığımız herkese, selam verilmesini tavsiye etmiştir.
Bir yere girdiğinizde ve oradan çıkarken de aynı şekilde selam verilmelidir. Peygamberimiz s.a.v. “Sizden biriniz meclise geldiği zaman, selam verdiği gibi, ayrılırken de selam versin. Çünkü birinci selam sonrakinden daha faziletli değildir” buyurmuştur. (Tirmizi)
Selam vermenin adabı ise; tebessüm ederek küçük olanın büyüğe, az olan grubun çok olanlara, yürüyenin oturana, binek üzerinde olanın yaya olana, vermesidir.
Selam verip alırken, sesi çok yükseltmemek veya kısmamak ve sesinizi hürmet ifade edecek şekilde ayarlamak.
Selamı duymazlıktan gelip, saygısızlık etmemek.
Selama karşılık olarak, hemen mukabelede bulunmak.
Selam verilip alınmayacağı durumlar ise; hacetini görene, banyoda olana, kumar, içki gibi haram işlerle meşgul olanlara.
Abdest alana, su içene, yemek yiyene, Kur’an okuyana, vaaz edene, ezan okuyana, kamet getirene, namaz kılanlara, ibadetle meşgul olanlara.
Fitneye sebep olacağı düşüncesiyle, genç ve yabancı kadınlara selam verilmez, verilecek olursa da sessizce ve dikkat çekmeden.
İnsanların başkalarıyla tanışıp dost olmalarında, selamlaşmanın önemli olduğundan, hiç şüphe yoktur.
Hatta İslam’da selam vermek kişi için, mü’minlik belirtisi sayılmış ve selam verene, “sen mü'min değilsin” denilmesi yasaklanmıştır.
Selamlaşmak toplumdaki bireylere muhabbet, kaynaşma ve canlılık kazandırır.
Peygamberimiz efendimiz s.a.v. “Siz iman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayınız.” (Müslim)