REZİL KONUYA KARŞI TEK YÜREK OLDUK

Bundan 15 yıl önce, bir tarikat şeyhinin daha 6 yaşındayken kendi öz kızını, 29 yaşındaki müridine imam nikahı ile verdiği iddiaları, doğal olarak herkesin ve her kesimin tepkisiyle karşılandı. Şimdilerde 20 yaş üzerinde olan mağdur kadının açtığı davaya, delil olarak sunduğu ses kayıtları ve ifade tutanaklarının basında yer alması üzerine, taciz olayına karşı tek yürek olundu!

Son iki yıldır farklı isimlerle kimliği değiştirilerek, devlet koruması altına alınmış olan kadın, 6 yaşındayken hocam dediği kişiye, kocan diyerek teslim edilmesinin hesabını, haklı olarak sormak istiyor. Sözde eşin denilen kişiden, babası ve annesinden kaybettiği çocukluğunun hesabını sorsun ki emsal olsun. Eğer okuduklarımız doğru çıkarsa, vebali olanlar bedelini en ağır şekilde ödesinler.

Altı yaşında bir çocuğun yeri annesinin koynu, babasının kucağı, kardeşlerinin yanı ve arkadaşlarıyla oyun alanı olması gerekirken, nasıl olur da böyle başından sonuna kadar, hem de İslam kullanılarak sözde evlilik adıyla bir rezalete tevessül edilebilir.

Sokağa bile tek başına bırakamadığınız yaşta, evde dizinizin dibinde oyun oynama yaşındayken, kendi ihtiyaçlarını görmekten aciz olduğu bir dönemde, hadi seni kocaya verdim denilemez. Bunun vebali dünya ve ahirette çok ağır olur.

İslam peygamberi Hz. Muhammed Mustafa 7 yaşına gelmiş çocuklarınızı namaz alıştırın derken, yaratıcının bile ibadet için sorumlu tutmadığı bir yaşta, evlilikten bahsetmek hatta evlendirmek akıldan yoksun birinin, birilerinin işi olabilir.

Mesele şu; nerede ve kim tarafından yapılırsa yapılsın, akıl baliğ olmadan ve yasalarımızla sabit olan yaşa gelmeden, evlilik olmaz. Kendine ve doğacak çocuğuna bakmaya gücü yetecek yaşa ve doğruyu yanlıştan ayırt edecek çağa gelmeden, evlilik yapılamaz.

Hangi kisve altında olursa olsun, çocuk yaşta sözde nikahlı ama gayrimeşru ya da her türlü ve yaşta ama nikahsız ilişkilere, toplum ahlakını edepsiz ve hayasızca bozanlara, nefsine esir olup sapkınlığa düşenlere, haram olan yaşam tarzlarına karşıyım.

Bu arada toplum olarak hemfikir olmamıza ve meselenin yargıya taşınmış olmasına rağmen, münferit bir olayı bahane eden bir kesimin de toptan İslam’ı hedef gösterme gayreti içerisine girmiş olmasını da manidar buluyorum. İslam dini; kız olsun erkek olsun, yaşı ne olursa olsun her türlü istismara ve gayri ahlakiliğe karşı durmayı alenen emreder.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın mağdur olan taraftan yana davaya müdahil olmalarını ve davanın bir an önce görülebilmesi için, mümkün olan en erken 30 Ocak 2023 tarihine çekilmiş olmasını ve şikayete konu olan şahısların tutuklanmış olmasının yerinde bir karar olduğunu düşünüyor ve destekliyorum.

En önemlisi de sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın; “13 yaşında nişan, 14 yaşında evlilik gibi durumu kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Hele hele daha küçük yaşlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır. Reşit yaşa ulaşmadan evlilik gibi hususlardaki hassasiyetimizi kimseye sorgulatmayız. Her türlü haksızlık, hukuksuzluk, vicdansızlık, ahlaksızlıklarda olduğu gibi bu konuyu da her seviyede takip edip neticelendireceğiz, vatandaşlarımız müsterih olsun” diyerek sert çıkış yapması ve tüm siyasi partilerin aynı düşüncede olması, halkımızın takdirini kazanmıştır.

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }