Abdullah ve Amine'nin oğulları olan, ''adı güzel kendi güzel'' Hz. Muhammed (s.a.v.), 20 Nisan 571 yılında Mekke’de dünyaya geldi.

Babasını daha doğmadan annesini ise 6 yaşındayken kaybettiğinden, hem öksüz hem de yetim kalmış ve dedesi Abdulmuttalip onun bakımını üstlenmiştir.

8 yaşına geldiğinde, dedesini de kaybeden peygamberimize artık amcası Ebu Talip kol kanat germeye başlamıştır.

Zaman içinde amcasıyla birlikte çobanlık ve ticaret yapmaya başlayan Hz. Muhammed, Mekke halkının gönlünde yer edinmiş ve El-emin yani en güvenilen kişi ilan edilmiştir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) 25 yaşında iken, beldenin büyük tüccarlarından ve yaşı 40 olan Hz. Hatice ile evlenmiş ve bu evlilikten, isimleri Abdullah, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Kasım ve Fatıma olan çocukları dünyaya gelmiştir.

Hz. Fatıma hariç diğer çocukları, peygamberimiz hayattayken, Hz. Hatice ise 65 yaşına geldiğinde vefat etmişlerdir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) Hira Mağarasın'da Allah'tan gelen ilk vahiy ile 610 yılında, 40 yaşında Peygamber olmuştur.

Hz. Muhammed (s.a.v.) 632 yılında, humma hastalığına tutularak, 63 yaşındayken Medine’de vefat etmiştir.

''Şüphesiz biz seni rahmetimizin müjdecisi ve azabımızın da habercisi olarak hak ile gönderdik.''(Bakara-119)

Dünya da huzurlu yaşamak ve Ahiret hesabımızı kolay verebilmek için, Kur’an-ı Kerime sadık kalarak, peygamber efendimiz'in sünnetlerine uyarak, yaşamımızı dizayn etmemiz gerekmektedir.

İslam bazı gün ve gecelerde, kopyala yapıştır mesajlarıyla, ibadet edildiği sanılan bir din değildir.

İslam, 7/24 yaşamınıza müdahale edecek  kuralları koyan ve bunların hesabını soracak olan dinin adıdır.

Allah'ın resulü ve kulu olan Hz. Muhammed'i sevmek demek, onun yolundan gitmek, yaptıklarını tatbik etmek ve men ettiklerinden yüz çevirmek demektir.

-------------------------------------------------------------------

Defalarca sekteye uğratılmış olsa da, karakterli Türk milleti düşmeden yeniden ayağa kalkmasını hep başarmıştır.

Bunun en son örneği, 29 Ekim 1923'de kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bağımsız Türk devletinin kuruluşunda, Şehit ve Gazi olanlara minnetlerimizi sunuyorum.

Bağımsızlığımızın sembolü olan al bayrağımızın, daima yükseklerde dalgalanması ve istiklal marşımızın sonsuza kadar okunması için, birlik ve beraberliğimizin devamını niyaz ediyorum.  

Bugün dünden daha güçlü olduğumuz, Cumhuriyet'in 97. yıl dönümünde, Hak ve Halk adına devletimizin bekası, milletimizin onuru için samimiyetle gayret ederek, canları pahasına mücadele edenleri saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.