Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ise yaşanan felaketten birkaç ay önce, seçimlerin 14 Mayıs tarihinde yapılması yönünde ki düşüncesini kamuoyuna açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm yaşanan olumsuzluklara, maddi ve manevi çöküntüye rağmen, seçimlerin ötelenmesine karşı çıkarak daha önce gündeme getirdiği, 14 Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanı ve Milletvekilliği seçimlerinin yapılması için kararnameyi imzaladı.
Kararın resmî gazetede yayınlanmasıyla birlikte, seçim süreci de resmen başlamış oldu.
Şimdi gelelim yapılacak milletvekili seçimlerinde, doğduğumuz, doyduğumuz ve yaşadığımız Akşehir’imizin, menfaatine uygun adayların bulunmasına.
Hangi partiye oy verirseniz verin, yerelde mutlaka şehrimizin menfaatlerini koruyacak adaylara ve sadece tek bir partiden de değil, her partiden Akşehirli adayların çıkması için en azından pozitif destekler verin. Konya’nın diğer ilçeleri gibi şehrinizin milliyetçisi olun.
Siyasi parti ilçe teşkilatlarının belirleyecekleri aday üzerinde etkili olmaya çalışın.
Daha sonra belirlenen adayların, bağlı oldukları parti listelerinden seçilebilecek üst sıralarda yer almaları için, Konya il teşkilatlarına sosyal medya başta olmak üzere ''önce Akşehir'' temasıyla katkılar verin. Bunu yaparken de illa o partili olmak zorunda olmadığınızı bilin.
İl olmaya namzet Akşehir'in ilçe başkanları; aday tespitindeki sorumluluğunuz ve vebaliniz gerçekten çok fazla, halkımız bunun bilincinde ve sizlere kolaylık diliyorlar.
Sizler bölgenin hamisi olan Akşehir de önce il başkanınızı, sonrada genel başkanınızı temsil ettiğinizi unutmayın!
İlçe başkanı olarak, vekil adayları teşkilatın üstünde değil, teşkilatın emrinde ve milletin hizmetinde olmaları gerektiğini unutmayın!
Tespit edeceğiniz aday, halk arasında sevilmeyen şahsına münhasır menfaat sağlayanlardan olmasın. Hatta bu kişi partinizin içinde görev alıp koşturanlardan bile olsa, halka rağmen onu yukarılara taşımaya çalışmayın.
Belki seçimlerden sonra bazılarınızın ilçe başkanlığı son bulacak.
Hangi partide hangi sıfatla görev almış olursanız olun, bu sokaklarda her görüşten insanla yine beraber olacağınızı ve alnınızın akıyla dolaşmanız gerektiğini unutmayın!
Partiniz adına vitrine çıkaracağınız kişinin, her konuda ve koşulda arkasında durmak zorunda kalacağınızı, kazansın ya da kazanmasın mutlaka önce teşkilatınıza mal-olacağını unutmayın!
Vekil adayı; karakteriyle, yalansız, riyasız, dürüstlüğüyle, bilgi birikimiyle, proje üretebilir oluşuyla, şehri tanıyan bilen ve insanların çoğuyla hasbıhal edebilen bir kişilik olsun.
Adayınızı önce mensuplarınızla, sonrada halkın içinde istişare ederek tercih edin ama adayınız kesinlikle taşımalı aday olmasın, Akşehir de yaşayan olsun.
Hasan paşa camisinde kılınan cenaze namazlarında, halkın arasına karışanlardan olsun.
Cuma namazlarını çok uzaklardan mesajla kutlayan tiplerden değil, bizzat Akşehir’in tarihi camilerinde kılanlardan olsun.
Seçimler öncesinde de düğünde, bayramda, cenazede halkın arasında bulunanlardan olsun.
Kesinlikle içi dışı bir, yaşantısı temiz, namuslu, şerefli, onurlu, Akşehir'i temsil edecek kabiliyette, büyükle büyük, küçükle küçük olabilecek, hemşehrilerine karşı hoşgörülü ve mütevazı, her ortamda saygıyı hak eden, Ankara'ya gittiğinde ülkemizin ve Akşehir’in menfaatine kürsüden inmeyen birisi olsun.
Akşehir'e seçimden seçime uğrayan veya yılda bir, Nasreddin Hoca türbesinin önünden fotoğraf paylaşanlardan olmasın!
Sanki Akşehir de hiç adam kalmamış gibi, büyük şehirde yaşayıp sonra da gelip bizim oylarımızla vekil olup tekrar Ankara’ya İstanbul’a yerleşenlerden olmasın!
2009 yerel seçimlerinde, Ak Partiden belediye başkanlığı için aday adayı olmuştum. İki kişinin müracaatı dikkatimi çekmişti. Birisi İstanbul'da bir kurumda çalışıyor diğeri de avukattı. İstanbul’dan gelip müracaat edeni bir daha görmedik, o dekont muhtemelen bir üst göreve yükselmek için kullanıldı, avukat ise sözde reklamını yapmıştı.
Demem o ki, buna benzer halkı ve parti teşkilatlarını aldatmaya yönelik müracaatlara, prim verilmesin.