Benim, yaratanım, Hazreti Cenab-ı Allah. Benim Tek Kitabım Hamdolsun, Kelamullah. Benim Tek Kıblem var, Kabetullah, Benim Peygamberim Nur Muhammet Mustafa SVS. Âlemlere Rahmet, Resulullah ve Habibullah. Lailaheillallah, Muhammet Resulullah. Herhalde Müslümanlar bu cümlelere itiraz etmez.
Bu kısa girişi niye bu şekilde yaptık?
Müslümanlar yalan söylemez, doğru olurlar, dürüst olurlar, siyaseten böyle ettik, idare et durumu demezler, bir gün Allah CC. Hazretlerine hesap vereceklerini bilirler. Makam, mevki, ticaret, iş, aş gibi değerlere ikiyüzlü politikalarını karıştırmazlar. Benden sonrası tufan demezler. Aslında kendisinin endirekt yoldan yaptırdığı bazı basit işleri yemin edersem başıma ağrı girmesin, kabilinden Ben yapmadım bu, işi kim yaptı bilmiyorum ki, demezler. Masonik yapılaşmaların bizzat içinde olmazlar. Kendini, Bakanlık ve milletvekilliğine taşıyan Başbakana ihanet etmezler.
Masonik ve yapılaşmaların benzerleri nasıl tezahür etmektedir.
Bu yapılaşmalar riya üzerine oturmuştur. Yalan üzerine oturmuştur. Hatta bu adamların bazılarını çok dindar bile görmemizden fırsat bulup, adına İslami diye kılıf buldukları, ya da İslami kesime hitap etmeyen İslami Kurallara uygun olmayan İslam dışı işlere, işletmelere ve ticaretlere dolaylı yollardan dolaylı adamları ve gizli ortakları ile dalarlar. Müslümanları zehirleme pahasına bile olsa. Çünkü bunların tarihten gelen yeminli bir İslam düşmanlıkları vardır. Bu düşmanlıkları ta ebu cehil, avenesinden ve hempalarından bu güne kadar gelmektedir.
Emperyalistler, kapitalistler, dünya ölçekli küresel sermaye ve yerli işbirlikçileri, siyonistler kan emici engerekler, çıyanlar, masonlar, tapınak şövalyeleri, yahudiler, sebataycılar, kabalacılar, ülimatçılar, gözbağcılar satın aldıkları, yerli düzenbazlarını köşe başlarına yerleştirmek sureti ile oyunlarını insan mühendisliği yaparak sahnelemektedirler.
Bugün, bu adam benzeri, zavallı yaratıkları, gizli güçleri ile akıla almaz metotları ile hiçbir becerisi olmayanları, Milletvekili ve Bakan yaptırarak, Başbakanımıza istifa et, ben ediyorsam sende deme cesaretini göstermekteler. Böylece Müslümanları ve Müslüman bildikleri tüm insanları zulümleri ve zalimlikleri ile Milli Güçleri hedef almaktalar. Hükümetlere ihtilallar tezgâhlamakta, Milli Ordumuza Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine kumpas kurmaktalar, Dün oynadıkları oyunlarla Türk Milletinin teveccühünü kazanan bir Başbakanı idam sehpasına çıkartarak katilliklerini tezahür ettirenler, günümüzde elan AKPARTİ içine kadar girmiş ve gizlenmiş durumdalar. KPPS, ALES, TUS, YGS, gibi sınavlarda AKPARTİLİ olduğunu bildikleri vatandaşların yakınlarını bu sınavları kazandırmamışlar. Bunlar ÖSYME içinde de kümeleşmişlerdir. Basın ve televizyonlarda çalınan sınav soruları haberleri ve ilgili dershanelerin öğrencilerine soru verdikleri defalarca çıkmıştır. Belli bir gurup tarafından referans olunan kişiler 99 puanla merkezi nokta tayinlerle Devlet Kadrolarında işbaşı yapmışlardır. Şimdi yazdıkları ve elçilerince gönderilen sözde mektuplarda bu sınavların bu işlerin aynen devam etmesi isteniyor.
Irkçılıktan da kötü olan adam kayırma, işlerini yapan cehennemden korkmaz münafıklardır... Günahsız, Anadolu’muzun masum gençlerini bizden değil, rektörüm, bizden değil müdürüm yapmayın bunun işini diye telefon açarak önlerine geçen, kazara buldukları asgari ücretli işlerde bile el altından maymunluk yaptıranlar cezalarını ahrette çekeceklerdir. Allah CC. Hazretleri bizden-sizden, sağcı-solcu, şucu-bucu diye Anadolu Gençlerinin önünü kesenleri mağlup etsin. Yüce Devleti Alimizi Hükümetsiz bırakarak, seçim öncesi kaos çıkaranlara fırsat vermesin.