Akın Temel; doğuştan “cam kemik” hastası, bedensel engelli olarak dünyaya gelmiş, hayata bağlanarak azmini hiç yitirmemiş. Evlenmiş, çocuk sahibi olmuş ve çok uzun yıllardan beri yerel bir radyoda sunuculuk yaparak, ekmeğini sesiyle kazanıyor.
Hüseyin Çığ; evli ve çocuk sahibi, sokak düğünlerinde müzisyenlik yaparak ailesinin geçimini sağlıyor. Önceki dönemde Görmeyenleri Koruma Derneği Akşehir İlçe Temsilciliği görevini yürüttü.
“3 Aralık Dünya Engelliler Günü” münasebetiyle kardeşlerimizle bir araya gelerek sorunlarını konuştuk.
“Kaldırımlarda engelli rampaları olmasına rağmen, önüne sıfır yanaşan araçlar yüzünden, kaldırıma çıkamıyoruz çıkmışsak da inemiyoruz.
Esnafların ürünlerini, kaldırımlara abartarak yığmalarından dolayı geçişlerimizde mağduriyet yaşıyoruz.
Hastane otoparkında binaya en yakın yerler engellilere ayrılmış olmasına rağmen, diğer araç sahipleri sözde uyanıklık yaparak, bize ait alanları zapt ediyorlar. Hastanenin acil tarafında dahi sürücüler, kural tanımazlıklarına sıkılmadan devam ediyorlar.
Engellilerin her türlü hizmete, başkalarından yardım almaya gerek duymadan erişebilmeleri için kanun olmasına rağmen tam olarak uygulanmamasından dolayı; mağaza dışı ve içlerinde sorunlar yaşamaya devam ediyoruz.
Mağaza içinde kabartma etiketlerin bulunmaması ve raflara ulaşamıyor olmamız bizleri hem üzüyor, hem de çok yoruyor. Bu mağduriyetimizi gören personel, yanımıza gelip yardımcı olmak yerine uzaktan seyrediyor.
Görme engeller için hayati önem arz eden, hissedilebilir izli yollar yeterli miktarda yapılmıyor. Yapımı yeni tamamlanan Anıt Alanı’nı buna örnek verebiliriz.
Trafik ışıklarında, sesli sinyalizasyon sistemi olmazsa olmaz ama yok, akan trafikte karşıdan karşıya geçmekte zorlanıyoruz.
Halk otobüslerinin ücretsiz olması bizleri sevindirirken, sayılarının yetersiz olmasından dolayı, istediğimiz adreslere ulaşmakta zorlanıyoruz. Bunların sayılarının artmasının maliyetli olabileceğini düşündüğümüzden, özel dolmuşların da bizler için ücretsiz olmasını talep ediyoruz.
Toplu taşıma araçlarının güzergahları, mutlaka tüm resmi kurumların önünden geçirilmeli. En azından içinde engelli bir arkadaşımız olduğunda, özellikle Engelsiz Yaşam Merkezi ve SSK’nın bulunduğu yerden geçmeli.
Akşehir Belediyesi bünyesindeki Engelsiz Yaşam Merkezi’nin daha aktif çalışmalar yapmasını bekliyoruz.
Engelli taksi hizmetlerinden yararlanırken, biz direk şoförle muhatap olmak ve hızlı hizmet almak istiyoruz.
Akşehir Belediyesi’nin önceki yıllarda, görme engelli kişilere beyaz baston dağıtması, Çanakkale gezisini organize etmesi ve E-KPSS, bilgisayar, çinicilik gibi kursların verilmesini sağlamasından dolayı, tüm engelli arkadaşlarımız adına teşekkür ediyoruz” dediler ve sohbetimizi sonlandırdık.
Arkadaşlarımızın ağzından çıkan sözleri, sizlerle paylaşarak üzerime düşeni yaptım.
Araç sürücüleri; tüm yayalara olduğu gibi, özellikle engelli kardeşlerimize, daha hoşgörülü ve saygılı davranmalılar.
Resmi kurum personelleri ve esnaf arkadaşlarımız, engelli kardeşlerimize daha fazla pozitif ayrımcılık yapmalılar.
Sevgili Akşehirliler; sadece 3 Aralık Dünya Engelliler Günü değil, yaşadığınız her gün, yarın aynı durumda olabilirim düşüncesiyle empati yaparak, bu kardeşlerimizin topluma dahil olmaları için ve sizlerle birlikte aynı hizmetleri eşit şartlarda alabilmelerine yardımcı olmalısınız.
Birleşmiş Milletler, 1992 yılında aldığı bir kararla 3 Aralık gününü “Uluslararası Engelliler Günü” olarak ilan etti. Bu kararın ardından BM İnsan Hakları Komisyonu, 5 Mart 1993 tarihli ve 1993/29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün “engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması” amacıyla tanınmasını istedi. Ve o günden beri, 3 Aralık “engelliler günü” olarak bilinmektedir.