Öyle bir kötülük var ki bunların hepsini birden fazlasıyla tehdit etmektedir. Onun için Peygamberimiz: "İçki bütün kötülüklerin anasıdır" buyurarak bir kötülüğü ne kadar da güzel özetlemiştir.
Hiçbir faydası olmayan, sözde stres ve bunalım gideren değil, daha da artıran içki diğer uyuşturucla beraber can, mal nesil, akıl ve din için büyük bir tehdittir. Aile ve toplum hayatı içinde, ülke bekası içinde korkunç felakettir.
Parası ile malından, içince sebep olduğu hastalıklarlar ile hayat ve akıl için, çocuklara intikali ile nesil ve dine verdiği zararlardan dolayı ayette tam bir necis, tam bir pislik olarak nitelendirilmiştir.
Aile ve toplum facialarının, iş hayatındaki verim kaybının ve trafik kazalarının çoğunluğu içki sebebiyledir. Böyle bir bela, musibet toplumu da çürütüyor.
Allah, içkiyi bu kötülüklerinden dolayı yasaklamıştır.
Sarhoşluk veren herşey insan sağlığının korunması için çoğu gibi azıda yasaklanmıştır. Bağımlılık yapmasıyla herşey o az ile başlamaktadır.
Bütün uyuşturucularla devletler mücadele etseler de bu kötülük bir tehdit olarak devam etmektedir. Devletler emniyet güçleri kadar, aile ve fertlerde bu felâkete karşı uyanık olmalı ve mücadele etmeli ve çevresini korumalıdır.
İslamın doğduğu toplumda da içki vardı. Vahiy önce bunun zararına dikkat çekti. Sonra o halde namaza yaklaşmamayı, sonra "bu toplumun arasına düşmanlık sokan bir pisliktir, ondan sakının ki kurtuluşa eresiniz" (Mâide 90. âyet) diyerek yasaklamıştır.
Devletlerin bir çok mücadele ve tedbirine rağmen engelleyemedikleri bu düşmana karşı Kur'ân'da bildirilen âyetlerle, Allah'ın emrine bağlılık ve O'nun rızası hatırına bu beladan kurtulmuşlar, evlerindeki içkileri çöpe dökmüşlerdir.
Sağlam bir iman her zaman, herkesi nice kötülük, bağımlılık ve esaretten kurtarır. Îmanın insan iradesi üzerindeki gücünü göstermektedir.
Böylesi kötü, pis, zararlı bir düşmanla, anne baba olarakta, eğitim ve toplum olarakta, devlet olarakta, insanlık olarakta mücadele önemli bir görevdir.