Hastalığın teşhis, tanı ve tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi aktarımında bulunan Doç. Dr. Erdoğan Yaşar, hastalığın günlük hayata olumsuz etkilerini de vurguladığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sarı Nokta, görme noktamızın merkez noktası olup göz arkası retinada tabakasında yer almaktadır. Bu bölgeyi tutan hastalıklara genel olarak Sarı Nokta Hastalığı denir. Hastalık 50 yaş üzerinde görülmeye başlayıp yaş ilerledikçe risk artar. Hastalığın sebepleri arasında ileri yaş, ailesel yatkınlık, güneş ışığı, vitamin-mineral eksikliği, sigara, özellikle Hipertansiyon olmak üzere kalp-damar hastalıkları, çok kilolu olma sayılabilir.
Hastalığın belirtileri; merkezi görmede bozulma, yüzleri tanımada güçlük, cisim ve şekillerin ortasında siyah nokta görme, okuma sırasında harflerde bozukluk, eğri ve çarpık görme, gece görüş zayıflığı, renkli görmede bozukluk şeklinde olabilmektedir.
Hastalığın 2 tipi; yüzde 90 oranında kuru tip ve yüzde 10 oranında ise yaş tip sarı nokta hastalığı olarak kaydedilmektedir. Hastalık her iki gözde aynı anda kuru tip olarak başlayabildiği gibi tek gözde başlayıp daha sonra diğer göze de geçebilir. Teşhis bu hastalıkta göz tomografisi ve bazen ek olarak göz anjiyosu ile konulabilmektedir.
Tedavi, yıllar alan bir süreç olup özellikle yaş tip sarı nokta hastalığında, hastalara ilk olarak göz arkasına enjeksiyon tedavisi uygulanır. Bu enjeksiyon hastalığın ilerlemesinin durdurulması ve yavaşlatılması içindir. Özellikle yaş tip sarı nokta hastalığı tedavi edilmez ise ciddi görme kayıplarına yol açarak yasal körlükle sonuçlanabilir.
Tedavide sistemik hastalıkları etkilemeyecek şekilde beslenme önerileri yapılır. Bu öneriler; yeşil yapraklı sebze, kuru üzüm, dut, asma, mısır, Antep fıstığı gibi kabuklu kuruyemiş, haftada 1 balık ve günde 1 yumurta tüketilmesi olarak sıralanabilir. Ayrıca çeşitli vitamin takviyesi ilaçlar da önerilebilir. Kan basıncı kontrolü, sigara kullanılmaması, açık havada güneş gözlüğü takılması ve bol bol egzersiz yapılması da göz ardı edilmeyecek önlemler arasında yer alır.”