Bu yıl “Vuslat Vakti” temasıyla gerçekleştirilen Hazreti Mevlana'nın 750. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Töreni’nde Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından sanatçı Ahmet Özhan tarafından tasavvuf müziği konseri verildi. Ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu tarafından “Mevlevi Ayini Şerifi” icra edildi.
Akşehir Kitap Okuma Atölyesi üyeleri tarafından yapılan açıklamaya göre;
“Mevlânâ'ya göre insan hayatı, bu dünyadan önce gaypta başlamış, dünyadan sonra da aynı şekilde gaypta devam edecektir. Bu nedenle ölüm, hayatın son noktası değil, bilakis yeni bir doğuş ve yeni bir başlangıçtır. Aslında o asıl sevgili olan Allah’a kavuşulduğu vakittir yani Şeb-i Arus’tur. Mevlana’nın vefatının ardından hem onu hem de onun öğretilerini yaşatmak, nesillere aktarmak amacıyla sema törenleri ile birlikte yaşatılan Mevlevî ayinleri yapılagelmiştir. Mevlevîlik tarikatına özel bir zikir olan semanın Hz. Mevlana ile olan ilişkisi hakkında kesin bir bilgi olamamakla beraber yaygın olarak bilinen hadise şöyledir:
Hz. Mevlana, bir gün bir kuyumcu dükkânının önünden geçerken, kuyumcu çırağının çekiç ile altın döverken çıkardığı sesin ritmiyle, aşka gelip kollarını havaya kaldırarak dönmeye başlar. Bunu gören kuyumcu da ona uyarak aynı şekilde dönmeye, “semâ” etmeye başlar. Bu kuyumcunun Selahaddin Zerkubi olduğu söylenmektedir. Türk kültüründe Mevlevî ayininin önemli bir yeri vardır. Mevlevî semâına eşlik eden bir mûsikî formu olarak Mevlevî Ayini, Mevlevî tarikatında mukabele olarak tanımlanır. Mevlevî Ayini, mevlid ve miraciye gibi bir defa bestelenmiş formlar dışında Türk din mûsikîsinin en büyük formu olarak bilinir. Mevlevî Ayini, ihtiva ettiği söz ve eylemlerle kendine özgü bir inanç, hayat ve anlam dünyası ortaya koyar. Orijinal bir müzik biçimi olan Mevlevî Ayini, bir inancın insan, toplum, kâinat ve kıyamet tasavvurunu tasvir eder.
Güneş gibi ol şefkatte, merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette.
Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol, diyen Mevlana tüm zamanlara hitap eden evrensel bir miras bırakmıştır.” denildi.