Dünya Yaban Hayatı Günü vesilesiyle Bakanlığın resmi internet sitesinde paylaşılan açıklamada; ülkemizin Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olmak üzere 3 farklı bitki coğrafyasına sahip olması dolayısıyla zengin bir biyolojik çeşitliliği barındırdığı hatırlatıldı. Dünyadaki 36 sıcak noktadan 3’ünü içinde bulunduran Türkiye’de endemizm oranının yüzde 30 seviyesinde bulunduğu belirtilirken DKMP Genel Müdürlüğü’nün de söz konusu zengin çeşitliliği korumak ve sürdürülebilirlik esası doğrultusunda tüm canlıların refahını artırmak için çalışmalar yaptığı bilgisine yer verildi.
Türkiye’de yaşayan yaban hayvanlarından memeliler, kuşlar ve sürüngenler Kara Avcılığı Kanunu kapsamında belirlenip listelenirken, bu listeler belirli aralıklarla güncelleniyor ve koruma altına alınacak hayvan türleri bu güncellemeler sırasında gözden geçiriliyor. Buna göre Türkiye’de 154 memeli, 490 kuş, 140 sürüngen türü yaşamını sürdürüyor. Biyolojik çeşitlilik envanter çalışmalarına kaydedilmiş 19 bine yakın omurgasız hayvan türü ve 11 bine yakın bitki türü bulunuyor.
Koruma Alanları
Nesli tehlike altında olan türlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla 1 milyon 165 bin 447 hektar alana sahip 85 yaban hayatı geliştirme sahası ilan edilirken buralarda hedef türlerin sayısının artırılması amaçlanıyor. Farklı türler için ilan edilen bu sahalarda; yaban keçisi, Anadolu yaban koyunu, geyik, karaca, alageyik, kelaynak, karaakbaba, ceylan gibi türler koruma altında bulunuyor. Genel Müdürlük tarafından kurulan üretme istasyonlarında kızıl geyik, alageyik, ceylan, Anadolu yaban koyunu, Hatay dağ ceylanı, kelaynak gibi türlerin üretimi yapılıyor. Toplam 12 memeli ve 9 kanatlı yaban hayvanı, 3 de alabalık üretme istasyonu faaliyette bulunuyor. Üretme istasyonlarında 2022 sonu itibarıyla 165 alageyik, 624 yaban koyunu, 145 kızıl geyik, 249 ceylan ve 288 kelaynak yer alıyor.
Üretim çalışmalarının yanı sıra yaban hayatının desteklenmesi ve rehabilitasyonu çalışmaları da yapılıyor. Türkiye çapında kurulu 11 yaban hayvanı rehabilitasyon merkezindeki çalışmalar, üniversitelerin veteriner fakülteleriyle işbirliği içinde yürütülüyor. Bu çerçevede geçen yıl sonu itibariyle doğada çeşitli nedenlerle yaralanan 17 bin 772 yaban hayvanının 11 bin 377’sinin tedavi ve rehabilite edilerek doğal ortamına bırakıldığı bildiriliyor.
Tür Koruma Eylem Planı Çalışmaları
Nesli tehlike altında olan türlerin korunması için tür koruma eylem planları da hazırlanıyor. Bu plan, nesli tehlike altına düşen bir türün mevcut durumu ile gelecekte olmasını istenen durum arasındaki bağlantıyı sağlayıp, gelecekteki duruma ulaşılması için yapılması gereken işlemleri tanımlıyor. Hazırlanan eylem planlarından 40’ının uygulanmasına devam edilirken 65 türle ilgili popülasyon izleme çalışmaları da hayata geçirilecek.