Suriye'deki kanlı diktatöründen kaçabilen Araplar; yurdumuzun her yerini doldurdu. Üzerimize yük olanların beş milyon kişi kadar olduğu söyleniyor. Bu rakam eksik! Yalnızca Başkentimizde bundan çok fazlası, dileniyor; alt ve üst geçitlerde yatıyor.
İstanbul'da daha fazladırlar! Bütün yurdumuzda ne kadarlar? Hesabını tutan bile yok...
*Sınırlarımızdan nasıl giriyorlar? Niçin engellenmiyorlar?
*Soran bile yok!
*Güya Avrupa'ya gideceklermiş...
*Avrupa, bir tanesini bile almıyor!
*Uydurma bir kayık bulup Yunan adalarına kapağı atmaya çalışanların doluştuğu külüstür botlar, mutlaka batıyor; yüzlercesi boğuluyor.
*Özellikle zavallı çocukları ölüyor.
* Onları kurtar! *Tedavi et! Besle... Yük bizim zayıf omuzlarımızda!
Çok ağır bir yük ve asayişsizlik nedeni çıkıyor ortaya!
Dünya zalimleri; bunların tümünü yurdumuzda tutmamızı istiyorlar; rüşvet bile teklif ediyorlar. Vermek istedikleri rakamlar; bu başıbozuk kalabalığın bir günlük yükünü ve yiyeceğini bile karşılamaz!
*Niçin ve nasıl bizim ülkemize doluşuyorlar?
*Mısır'dan, Libya'dan geçseler daha yakın olur! Üstelik Mısır, Libya ve Cezayir'in şimdiki halkları onlardandır; aynı dili konuşurlar. İlle de bizim ülkemize geliyorlar; çoğu da kaçak-maçak yerleşip kalıyor.
*Asayişimize zarar veriyorlar ve zar- zor geçinen halkımıza yük oluyorlar.
*Sınırlarımıza sahip çıkamıyorsak; ülkemizi tehlikelerden nasıl koruyacağız...