Allah'ın irade, yaratma, kudret ve kuvvetinin her şeye kadir olmasının tecellisi ile Hz Îsâ (as) babasız dünyaya gelmiştir. Büyük bir kesim bu mucizevi olayı Allah oğul olarak dünyaya gelmiş birisidir diyerek, Hz Îsâ'ya Allah, Allah'ın oğlu ve baba, oğul, ruhu'l Kudüs üçlüsünden biri olarak nitelendirmişler ve onu bu şekilde ilahlaştırma (putlaştırma)ya gitmişlerdir.
Kur'an-ı Kerim de teslis inancına karşı tevhid inancını anlatan sûre ve âyetler vardır. Hz Îsa aleyhisselamın Allah'ın kulu ve peygamberi olduğunu, insanları Allah'a kulluğa, ibadete, iyilik yapmaya davet ettiğini, asla ilâhlık iddiasında olmadığını, Allah'ı böyle şeylerden tenzih ettiğini anlatır. Kur'an-ı Kerim'de O'nu ilahlaştıranların kâfir olduğu bildilir. (Maide suresi 17, 72) Şirk en büyük zulüm ve günahtır.
Miladi yılbaşı Hz Îsâ'nın (yaklaşık) doğum günü olarak bilinir ve kutlanır. Bir Peygamberin doğum günü Müslümanlarca da önemli ve kıymetlidir. Müslümanlar, bütün peygamberlere iman eder. Hz Îsâ' (as)da salât (dua) ve selamla anar ve O'nun doğumunu da Allah'ın varlığının azamet ve celâlinin delillerinden bir delil olarak görür ve inanırlar.
Kur'an-ı Kerim'de Hz Îsâ'nın kendi dilinden; "Doğduğum günde, öldüğüm günde, diriltileceğim günde selam olsun" diye selamla aktarılır.
Allah'tan gelen bütün peygamberler insanlara tevhid (tek Allah) inancını anlatmışlardır. Hz Îsâ Aleyhisselam da "Ben Allah'ın Kuluyum. Allah'tan başka ilah yok, "Muhakkak Allah benimde Rabbim, sizinde Rabbiniz. O'na kulluk edin , dosdoğru yol budur." (Zuhruf süresi 64) diyerek tek Allah inancı ve O'na ibadeti anlatmıştır.
Hz Îsa'nın doğumu Hz Âdem'in var oluşunun bir başka örneği olarak babasız, Hz Meryem'den dünyaya gelmiştir.
Hz Meryem seçkin Âl-i İmran ailesinin kızı, daha ana rahminde iken annesi tarafından Allah'a adanmış, Hz Zekeriyya peygamberin himayesinde, mabette büyümüş, seçkin, dürüst, iffeti ile bilinen, zamanının en hayırlı kadını ve insanlığa örnek gösterilmiş büyük bir şahsiyettir.
Belli bir yaşa gelince Allah'ın elçisi bir Melek tarafından çocukla müjdelenir. "Meryem dedi ki: Bana hiçbir insan dokunmadığı ve iffetsiz bir kadın olmadığım halde benim nasıl çocuğum olabilir? dedi"( Meryem suresi 20) Hayretini böyle ortaya koymuştur. insanlığın kimi bu olayı Allah'ın yaratma gücünü gösteren tevhid inancına götüren sağlam bir delil görmüştür. Dünyanın büyük bir kısmı ise bu doğumu Hz Îsâ'yı Allah , Allah'ın oğlu, baba, oğul, ruhu'l kudüs üçlüsünden biri olarak görüp, Hz Îsâ' yı İLAHLAŞTIRMA (Putlaştırma)ya gitmişlerdir. Bu işin ne kadar pis, kötü ve korkunçluğunu Allahu Teâla Kurân--ı Kerim'de; "(Müşrikler) Rahmân çocuk edindi! dediler. Hakikaten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız. Rahman’a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir! " (Meryem suresi 88-91) ifadeleri ile tasvir edilir.
Müslümanların aynı duruma düşmemesi için Peygamberimiz ise şöyle uyarıda bulunmuştur: «Hristiyanların Meryem oğlu İsa'yı yücelttikleri (aşırı derecede övdükleri) gibi siz de beni yüceltmeyiniz (ve övmek de aşırı gitmeyiniz). Ben ancak Allah'ın kuluyum. (Benim için) Allah'ın kulu ve rasûlü deyiniz.» (Buhâri 3445) buyurarak kul, beşer, rasûl oluşunu bildirerek aynı hataya düşülmemesini az öz ifade ile uyarmıştır.
Allah asla çocuk edinmemiştir. Her şey O'nundur. İhlas suresi bunu; "De ki: O Allah'tır, birtekdir. Allah Samed'dir. (Her şey O'na muhtaç, O, hiçbir şeye muhtaç değildir.) Ondan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır. (Kimsenin çocuğu değildir). Hiçbir şey O'na denk ve benzer değildir.”
İnsanın hangi eşyayı, serveti, şöhreti, nefis ve benzeri nesneleri ilahlaştırması insan için ne kadar yanlış, küçültücü ve korkunç bir hatta oluşu karşısında İhlas suresi bize dosdoğru tevhid inancını özetlemektedir.
Ne mutlu dosdoğru düşünüp, inanıp, yaşayanlara.