İHH İnsani Yardım Vakfı Şubesi Akşehir Temsilciliği tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle;
“Son yüzyılda işgal güçlerinin saldırısı sonucu binlerce Filistinli şehit edildi. Milyonlarca kadın eşini ve evlatlarını israilin hukuksuz saldırıları sonucunda şehit verdi. Çiftçilerin ekinleri talan edildi. Netanyahu hükümetinin aldığı kararlar doğrultusunda Filistin’de Yahudi olmayan hiçbir sivile yaşam hakkı tanınmadı. Gazze’nin etrafına ördüğü yüksek duvarlar ile son yüzyılın en büyük açık hava hapishanesini inşa etti. İsrail’in ‘ölmesinler ama yaşamasınlar da’ diye adlandırdığı ambargo neticesinde yarım milyondan fazla hasta yeterli sağlık hizmeti alamadığı için hayata gözlerini yumdu. İsrail bölgede bulunan bütün ülkelerle siyasi ve ekonomik bir yakınlaşma kurarak kendine bir koruma kalkanı oluşturmaya çalıştı. Aynı zamanda Cenin’de, Shuafat kamplarında, Nablus’ta ve Gazze’de yaptığı katliamları sevinç çığlıklarıyla dünyaya duyurmuştu. Apertheid rejimi İsrail’in alışkanlık haline getirdiği her kutsal gün ve gecede saldırma ve katletme geleneği son yıllarda bir öldürme yarışına dönüşmeye başlamıştı.
Bizler Davos’ta, Mavi Marmara’da ve sonrasında yaşanan tüm süreçte şunu net bir şekilde öğrendik; Yeryüzünde bozgunculuk görevini üstlenmiş olan İsrail, hiçbir uyarıyı, kınamayı ve eleştiriyi dinlemedi. İsrail bürokrasinin, siyasetin, istikrarın ve barışın karşısında bir tutum sergiledi. İsrail her zaman kan, gözyaşı ve baruttan beslendi. Şunu çok iyi biliyoruz ki bu ateş İsrail’in başlattığı ve bir bumerang etkisiyle kendisini yakacak bir ateştir. Filistinli direniş gurupları İsrail’in vahşi politikalarına karşı sivilleri hiçbir zaman hedef almamış ve sadece askeri unsurlara saldırılarda bulunmuştur. Şunu iyi bilmek gerekir; Gazze yakınlarında konuşlanan tankların, mayınların ve ağır makineli silahların orada ne işi bulunmaktadır? İsrail’in sivil yerleşim bölgesi olarak adlandırdığı bu bölgeler sivil değil, tamamen askerlerin kontrolünde olan ve Filistin’e ait olan topraklardır. Neredeyse bir asırdır pençelerini Filistin topraklarına geçiren apertheid rejimi İsrail’in uyguladığı zulüm ve işgal politikasına karşı bir başkaldırıdır. Bu başkaldırı Rachel Corie’nin, Muhammed Durra’nın, Ahmet Yasin’in, Mavi Marmara şehitlerinin ve israilin acımasızca katlettiği tüm şehitlerin bitmeyen hesabıdır. İsrail son günlerde Nablus, Cenin, Gazze ve Filistin’in tüm bölgelerine karşı uyguladığı bu kafatasçı rejim artık yıkılmaya mahkumdur. Filistin içerisinde direniş gösteren tüm kardeşlerimize buradan desteklerimizi gönderiyoruz. Özgür Filistin’de buluşabilmek ve özgür Mescid-i Aksa’da tekrar görüşebilmek üzere dualarımızı gönderiyoruz. Yaşasın Özgür Filistin”