İçimizde hem dost, hem de düşman olabilecek İnsana yeme, içme, üreme, sevinme gibi temel ihtiyaçlarına yönlendiren nefis bir dost,
sınırları aşarak onu taşkınlıkla haddi aşmaya götüren nefis en büyük düşmandır.
Düşman nefis insanı ,sonunda pişman olacağı kötü durumlara düşürür. Bunun için nefsin mutlaka terbiyeye ihtiyacı vardır.
Nefsin düşman yönüne dikkat çeken "(Hz Yûsuf dedi ki:) “Hâlbuki (ben) nefsimi temize çıkarmıyorum. Muhakkak ki nefis, kötülüğü emredicidir; ancak Rabbimin merhamet ettiği (koruduğu kimse) müstesnâ. Şübhesiz ki Rabbim, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîmdir."
İnsan kemal yolculuğuna nefis terbiyesi ile başlamalıdır. İnsan ya nefsine hakim olur tabii ve güzel şeyler yapar, ya da nefsi ona hakim olur, tamah, hırs ve öfke ile vur, al, çal, öldür, en kötüsünü söyle diyerek insan kendisini telafi edilemez hatalara sürükler. Nefis insan için kontrol edilmezse en büyük düşman olur. insanın kendisine başkalarının yapamadığını yapar duruma düşer
Nefis terbiyesinde en büyük terbiyecisi âlemlerin RABBİ olan Allah'tır. Nefis terbiyesinde temel ilkeler olan îman, ibadet, güzel ahlâk sınırları içerisinde sabır şükür, tevekkül, tevazu, adalet, sevgi, şefkat ve merhamet, hak ve adalet gibi ilkelerle insan dünya ve ahiret saadeti yolunda yürür. İnsanlığın önünde başka bir yolda yok. Özellikle bir takvâ, sabır ve merhamet eğitimi ile âdeta nefsi ile büyük bir mücadele etmelidir. Allah insana nefsini yenecek iradeyi de vermiştir. Nefsini terbiye ederek nefsinin esaretinden kurtulan daha özgür, daha hür hale gelmiştir.
"Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir." (Şems suresi)
Kötü istek ve duyguları terkedip,
GÜZEL İNSAN OLMAK DİLEK ve TEMENNİSİYLE....