Kim derdi ki, bir tür grip çeşidi olan salgın yüzünden okullar, camiler, resmi kurumlar kapanacak ve hayat durma noktasına kadar gelecek diye.
Bulaşı şekli ve hastalık belirtileri devamlı değişen bir virüs yüzünden, insanlar aylarca evlerine kapandılar. Binlerce insan canından, işinden, sağlığından oldu ve olmaya da devam ediyor.
Dolayısıyla akla hayale gelmeyen olmazlar, hiç ayırmadan herkesi iliklerine kadar etkiledi. Bazılarının evlerinden bir değil, bir kaç tane cenaze çıktı ve maalesef çıkmaya da devam ediyor. Günlerce hastanelerin yoğun bakımlarında yatanlar, taburcu olduktan sonra bile, kalıcı rahatsızlıklar yaşıyorlar.
Bilinen tedbirlerin alınmasıyla çok uzun bir aradan sonra; öğretmenlerin öğrencilerine, öğrencilerin öğretmenlerine kavuşabilmesi ve yüz yüze eğitim için okulların ders zili yeniden çaldı. Körpe yavrularımız, körpecik arkadaşlarıyla birlikte, cıvıl cıvıl sınıflarını doldurdular.
Gerçek şu ki; öğrenmeye, eğitilmeye, koşmaya, oyun oynamaya, velhasıl gelişmek için kapalı değil, açık ortamlara en çok ta çocukların ihtiyaçları var.
Evet, geleceğimizin teminatı çocuklarımız, bir buçuk yıldır okullarından, öğretmenlerinden, kitaplarından, eğitim araçlarından ve sevdikleri arkadaşlarından çok ayrı kaldılar.
Artık öğrenciler Pazartesi günü itibariyle evlerinin önüne kadar gelen okul servislerine sevinçle bindiler. Ebeveynleri onları piknik ya da market yerine, artık okula götürmek için özel araçlarına bindirdiler. Bazıları da yürüme mesafesindeki okullarına sevinçle, koşarak gittiler.
Ne büyük nimetmiş eve kapanmamak, sosyal hayatın içinde olmak, insanlarla ilişki kurarken göz göze gelebilmek. Çocuklarımız, ekonomimiz, sağlığımız, huzurumuz adına tekrar evlere kapanmamak için, lütfen yetkililerin uyarılarına kulak verelim. Yazılı ve görsel tüm ilan ve duyurulara harfiyen uyalım, uymayanları uyaralım.
2021-2022 Eğitim Öğretim Yılının; öğrenci ve öğretmenlerimize sağlık, huzur ve başarılar getirmesini temenni ediyorum.