Doğal afetlerin yaşandığı bölgelere ivedilikle intikal ederek arama ve kurtarma çalışmaları yapmakla kanunen görevli olan AFAD, aynı anda 13,5 milyon insanın depremden etkileneceğinin hesabını hiç yapmamış olacak ki, ilk 2 gün neredeyse hiç arama ve kurtarma çalışması yapmadı. Buna bağlı olarak çok sayıda insanımızın canından olduğu düşünülerek toplumda derin yaralar açıldı.
KIZILAY yüzbinlerce çadır kurmakta, milyonlarca öğünlük yemeği zamanında vermekte ve acil ihtiyaçları dağıtmakta gecikince, bir de dünyanın yardıma koştuğu bir zamanda 2 bin çadırı STK’ya sattığı duyulunca bardak taştı ve haliyle çok tepki topladı.
Depremin hemen akabinde Adalet Bakanlığı tarafından yetkilendirilen savcıların başlattığı soruşturmalar neticesinde, yıkılan binalarda sorumluluğu olan kişilerin ivedilikle tutuklanması, geçmiş dönemlerden farklı bir yol izlendiğinin işareti olarak görülmesinden dolayı halk nazarında çok olumlu karşılandı.
Menfaat elde etmek için yanlışa çanak tutanlar, temsil ettikleri makamın büyüklüğüne ve siyasi konumlarına bakılmaksızın en ağır şekilde cezalandırılmalılar. Birileri birilerinin kanı ve canı üzerinden zengin olmaya ve yüksek makamlarda oturmaya devam etmemeli!
Kamuoyu, bundan önceki depremlerde olduğu gibi toplumun gazını almak yerine, bu sefer sorumluların peşinin bırakılmamasını, görevini aksatanlar ve kusurlu olanların maddi ve manevi cezalandırılmalarını talep ediyor.
Geçmişte iktidar ve muhalefetin birlikte çıkarttıkları “İmar Affı” yasasında herkesin vebali olduğu, bundan dolayı siyasilerin oy devşirdikleri, bazı vatandaşların haksız yere kazanım elde ettikleri unutulmadı. Ve bunun sonunda, belki de imar affından yararlanan birçok insanımız bedelini canıyla ödedi.
Depremle ilgili şu gerçeği kimse reddedemez. Deprem öldürmez! Kalitesiz malzeme ve eksik demirle, dolgu ya da su yollarına veya tarım arazilerine yapılan binalar öldürür! Oturma ruhsatı alındıktan sonra takibi yapılmayan ve altlarına yapılan dükkanları genişletmek maksadıyla kolonları kesilmiş binalar öldürür.
Mahalli idareler tüm binaların kontrollerini ivedilikle yapmalı, depreme dayanıksız olduğu tespit edilen binalara ve kentsel dönüşüme odaklanıp, gereğini yapmalılar. İktidar, popülizmden öte geçmeyen kanunları, gündelik siyaset uğruna çıkartmasın. Müteahhitler, daha çok kazanmak uğruna eksik malzeme kullanarak bina yapmasın. Belediye Başkanları, müteahhit ile ahbap çavuş ilişkisi yaşayan imardan sorumlu kişilere göz yummasın.
Her türlü, özellikle de çok katlı binalarda sismik izolatör kullanma mecburiyeti getirilsin. Apartmanların altında zemin seviyesinde garaj yapmak yerine, eskiden olduğu gibi zeminden aşağıya bodrum yapılsın ki toprak binayı çok daha fazla kavrasın. TOKİ tarzı tünel kalıpların kullanılması mecbur olsun. Lüks mezarlar değil sağlam konutlar yapılsın. Bina kontrolleri, müteahhitlerin egemenliğinden çıkartılsın. İnşaatı dahi görmeden imza atan mesullere, mühendis ve mimarlara süresiz sorumluluk verilsin.
Okullarda formalite tatbikatlar yerine ilk yardım ve her türlü kaza ve doğal afetlerden korunma ve kurtarma eğitimleri ders olarak verilsin. Ve bu dersler, kitaptan okuyarak aktaran öğretmenler yerine, bu konuda branşlaşmış öğretmenler tarafından verilsin. Doğal olarak arama kurtarma konusunda en deneyimli kesim olan madenciler, inşaat elemanları, sıhhi tesisatçılar gibi meslek guruplarından maksimum seviyede faydalanılsın.
Av köpeklerine ilave eğitimler verilerek, arama kurtarma köpeklerinin sayıları artırılsın. Deprem olasılığı yüksek il ile düşük il kardeş şehir ilan edilsin. Bu şehirlerde oluşturulan kurtarma ekiplerin, olası felaket senaryolarını kağıt üzerinde değil, fiziki olarak gerçeğe yakın faaliyetlerle tatbik etmeleri sağlansın.
Özel güvenlik görevlileri, diyanet personelleri, öğretmenler, diğer kamu çalışanları ve ilave olarak, seferberlik tarzında 25-45 yaş aralığındaki kadın ve erkeklere, yeterli seviyede eğitimler verilsin. Verilen eğitimler zaman içinde yenilensin ve bu kişiler acil durumlarda ihtiyacın büyüklüğüne göre, AFAD personeli olarak görevlendirilsin.
Not: Akşehir Kızılay şubesi, sizi unutmadım! Loading.