Git diyorsun da olmuyor işte. Git demekle.
Bunca şeye rağmen gidemiyor insan.
Misal, bende sana '' SEV ''diyorum.
Sen sevebiliyor musun? mesela!...
Cemal Süreya
Okuduğum en sürükleyici kitap '' HAYAT '''tı...Ve hala sürüklüyor.
Derler ya; ağaçtan düşen yaprak rüzgarın oyuncağı olurmuş, Hayatla mücadelen tutunduğun daldan düşene kadardır :Sonrası; rüzgar nereye , sen oraya...
Ömür; elini tutturmayan yaramaz bir çocuk gibi, koşup gidiyor.
Ağlayarak geldim hayata, Sözüm olsun gülümseyerek gideceğim, dünyanın bütün kötülüklerine inat...
İki yüzlüdür'' HAYAT'' ; bazen arkandan çelme takacak kadar nankör, bazen elinden tutup kaldıracak kadar centilmen...
Aslında toz pembedir hayat, kimi tozunu yutarken, kimi pembe hayallerini yaşar...
Yorulduk be'' HAYAT'' ; sabrın selamete ereceği, günleri beklemekten, yarı yolda maskeleri düşen, iki yüzlü insanlarla yürümekten, hak ettiğimizi düşlemekten, hak etmediğimizi görmekten YORULDUK
Bu dünyada hepimiz ayrı birer masalız aslında; ''Bir varmış''la başlayıp. ''Bir yokmuş''la biten..
Yuvarlanıp gidiyoruz işte...Kırgın yüreklerimiz, yorgun bedenlerimiz. Bazen cümle alem birlikte, bazen yapayalnız içimizde...
Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Denk gelirse mutlu oluyorum. ''Gelmezse canı sağ olsun''.
'' HAYAT '' öyle bir şey ki; ne idare edebiliyorsun, ne de iade...
Asında herkes sevdiği insana bakarmış gibi baksa hayata; belki de hayat, bu kadar acı vermekten vazgeçerdi insanlara...
Bazen fırtınalar iyi gelir insana.. Tekneni biraz yıpratır ama güvertende hiçbir pislik kalmaz.
Yaşayıp gidiyoruz işte; bazen cümle alem birlikte, bazen yapayalnız. İçimizde.
Yaşamak dediğin zorlu bir sınav. Ne kadar çalışsanda olmuyor. Hayat çalıştığın yerden sormuyor...
HAYAT ; herkese eşit davranmıyor. Kimini bir çıkmaz sokağa bırakıp, ''Yolun açık olsun ''der, kiminin elnden tutar hayallerine götürür...
Biz eski zaman çocuklarıyız, Küçük şeylerle mutlu olmayı öğrettiler bize. ''Bir avuç sevgi, bir yudum huzur, bir dilim umut yeterdi hepimize..
Hayatta her şeye alışır insan...Acılara, ayrılığa, yalnızlığa...Ama alışmak bazen zaman alır, bazen de' hayatını'...
Kısa gelen battaniye gibidir hayat, Yukarıya çekersin ayakların üşür, aşağıya çekersin omuzların titrer...
HAYAT ; güvenerek aldanmayı, severek kaybetmeyi, susarak unutmayı, yaşayarak alışmayı öğretir insana...
Sonu belli olmayan bir yoldur ' hayat. ' Önüne neyin, ne zaman çıkacağını bilemezsin. Bazen bir şeyler alır götürür senden; tutamazsın. Bazende hayatın getirdiklerinden kaçmak istersin, kaçamazsın...
Yarım yamalak yaşıyoruz hayatı; sevmenin tadına varamadan, mutluluğa doyamadan, insanları anlayamadan...
Söylesene be hayat ! Yüzümüze güldün de . Biz surat mı astık...
Gün gelecek ve hayat o yorgun yüzüne gülümseyecek. Diyecek ki; ''Hadi kalk bakalım.Yaşamak sırası sende...
Herkes bir oyuncudur aslında, hayat denen şu dar sahnede.. Yönetmeni bellidir ama, senaryoyu bilemezsin...
Bir sabah kapım çalsa,gelen çocukluğum olsa ve hep bizde kalsa....
Hayat işte ....Acılarını gizlemek için gülüyorsun, herkes seni mutlu sanıyor.. Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar, ama unutma ki, rengarenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar.
Deniz gibidir hayat; bazen dalgalanır bazen durulur... Kimi durmadan yüzer, kimi yorulur. Kimilerini uzaklara götürür, kimini bir yerde kıyıya vurur..
Hangi pencereden baktığınla ilgilidir hayatın sana sundukları. Ya tebessüm ettirir ya isyan.
HAYAT ; bazen otobüsün sol camından etrafı izlerken, sağ camından kaçırdıklarımızdan ibarettir...
Aslında film çekimi gibidir hayat. Tam mutlu oldum derken, yönetmenden ses gelir; ''KESTİK'' VE yaşam son...
''HAYAT'' bir yazboz gibi; parçaları birleştirdikçe anlamlaşan, bir oyun hamuru gibi; hayallerle şekil bulan , bir gül gibi; dokundukça dikenini batıran, bir tiyatro sahnesi gibi; senaryosu'' KADER'' olan..
Kimi çok sevdiysek, neyi çok istediysek, onu hep uzağımıza koydu hayat...
HAYAT ; bir metrobüs gibidir. Tam yer bulmuş oturacakken bir de bakmışsın son durağa gelmişsin...
Bazen boş sandalye gibidir ''HAYAT. '' Yer verecek gönlün vardır, oturtacak kimseyi bulamazsın...
Herkes zamanda yolculuk yapıyor aslında. Bazen anılarıyla geçmişe,bazende hayalleriyle geleceğe...
Biz papatya falına bakıyoruz; seviyor mu? Sevmiyor mu? diye. Hayat da bizim falımıza bakıyor; dayanacak mı? dayanamayacak mı? diye.
Lafa gelince eş, dost çoktur ama, herkes tek başına direnir hayata...
Hayatınızın kalitesini, hayatınızdaki insanların ''kalitesi'' belirler...
Hayat dediğin nedir ki ; bugün varsın yarın yoksun. Öyle bir yaşa ki; arkandan ''İYİ BİLİRDİK'' diyenin çok olsun...
HAYAT ; tıpkı bir balıkçının dediği gibi. ''RASTGELE''
Hayat dediğin; soruyla başlayıp soruyla bitiyor..._Adını ne koydunuz? _ Merhumu nasıl bilirdiniz?
Hayat döngüsü:Başlangıç ve sondur...
SENİ SEVİYORUM BE HAYAT, BİLİYORUM SEN DE BANA BOŞ DEĞİLSİN...
HAFTANIN SÖZÜ : Zenginlik ve güzellikle birlikte bulunan ihtişam geçicidir. Ve kolay zedelenebilir. ''ERDEMSE'' muhteşem ve ölümsüz bir servettir. Sallust.