Gel.
Galiba bana olan sevgin bitti, gidiyorsun öyle mi?
Bir dakika bekle.
Gel, otur şöyle. Dur! Bana da bir söz hakkı ver. Beni de bir dinle! Bundan sonra seni göremeyecek miyim? Ayrılıyor musun? Galiba anlayamadım. Yalan olduğunu bunun bir şakadan ibaret olduğunu söyle. Hani beni çok seviyordun, “sensiz olamam” diyordun, sözlerini ne çabuk da unuttun? Şu anda ayrılıktan bahsediyorsun, adeta beni sensizliğe mahkûm ediyorsun.
Gerçekten gidiyorsun öyle mi?
Gözlerimin önü karardı, aklım almıyor bir türlü. Benzim sarardı, ellerim titriyor, kusuruma bakma. Tutar mısın ellerimden olduğum yere yıkılacağım şimdi.
Sözlerinin gerçek olmadığını söyle. Şaka yaptığını söyle.
“Seninle olamayız” diyorsun, ne değişti anlayamadım. Aramızdaki aşk bitti, sevgi büyüsü bozuldu mu?
Artık birbirimize yabancı mıyız?
Sen gideceksin, ben ardından bakacak mıyım? Kimseler olmayacak yanımda. Yaz ayında kışı yaşayacağım sensiz, mevsimlerim birbirine karışacak, gözyaşlarım, gözyaşlarım sensizlikte bir acı olup içime akacak. Sonra o bildik soru gelecek aklıma “Neden?” Her terk edilenin kendisine sorduğu kendisi ile hesaplaşmasının ilk sorusudur “Neden?”
Aslında pek çok neden de olabilir tek bir neden de? Önceleri bir heyecansındır, o ilk heyecanlarını yitirmiştir, sevgisi bitmiştir, belki hiç sevmemiş, belki de seninle vakit geçirmiştir. Ne bileyim senin sevdiğin kadar o seni sevmemiştir, senin onu çok sevmen, onun da seni çok sevmesini gerektirecek bir şey de değildir.
Sen sevdin diye, hem de çok sevdin diye o da seni çok sevecek değil ya!
Gidiyorsun öyle mi?
Sevgi bitmiş, aşk bitmiş, kalp kırılmış bir kere, kırılan kalpler kolay tamir olmaz. Sevda bittiyse, aşk bittiyse, ayrılık gelir, ayrılış gelir, yapacak başka bir şey yoktur artık mutluluk olmaz. (15/12/2024-Akşehir)