Gençlerin yani 18-29 yaş arası oy kullanma çağına gelmiş bireylerin siyasete, partilere bakışı nasıl diye bir soru sorsam? 21 yaşında bir genç olarak bu soruya cevap vermeye çalışsam nasıl olur? Öncelikle yapılan anketlere bakıldığında genç seçmenlerin oylarının seçimlerde çok önemli rolü olduğunu görüyoruz. Zira her yeni seçimde en az 1 milyon yeni genç, oy kullanma çağına gelmiş oluyor. 7 Haziran 2015 seçimlerinde 1 milyon 269 bin yeni genç seçmen oy kullandı. 16 Nisan referandumunda ise 2.6 milyon yeni genç seçmen oy kullandı. 24 Haziran seçimlerinde ise artık ilk defa 2000'liler yani 24 Haziran 2000 doğumlular oy kullanabilecekler.
Peki gençlerin siyasete bakışı nasıl? Ben 18 yaşımdan beridir her siyasi partinin gençlik tabanını gözlemleme imkanı buldum. Partinin içinde yer almama gerek yok zira yakın çevrem, üniversite ve dış çevremi iyi gözlemleyebildiğime inanıyorum. Bu yüzden, bu konu hakkında bir genç olarak fikir beyan edebileceğimi düşünüyorum. Ancak analizlerimi parti ismi vererek yapmayacağım. Zira eleştirilerim tüm partiler için evrensel eleştiriler olacaktır.
Öncelikle lise çağındaki oy kullanma yaşına erişmiş yahut erişmemiş gençlerin siyasete ve herhangi bir partiye dahil olmak istemelerini çoğunlukla bir gruba dahil olabilmek, kendilerini değerli hissedebilecekleri bir ortamda yer almak amacıyla giriştikleri bir eylem olarak görüyorum. Çünkü lise son sınıf bir öğrencinin fikirsel olarak herhangi bir görüşü, siyaseti analiz edebilecek olgunlukta görmüyorum. Bu gençler hangi partiden olurlarsa olsunlar benim gözlemleyebildiğim kadarıyla "Slogane Gençlik" olmaktan öteye gidemeyeceklerdir. "Gel, git, bağır, slogan at, vs" bir gençlik söz konusu. Çok fazla sorgulama ve fikirsel tartışma ortamlarında bulunma imkanları yoktur. Onun için lisede sempati duydukları ve oy verdikleri bir siyasi partinin fikirlerini üniversite yıllarında terk etmeleri olası bir durumdur.
Gelelim üniversite gençliğine. Üniversite okuyan gençlerin bulundukları çevreyle etkileşimi sonucu lisedeki siyasi fikirlerinden sıyrıldıklarına şahit olunacaktır. Artık yavaş yavaş fikirsel bir oturma söz konusudur. Körü körüne herhangi bir partinin siyasi fikirlerine bağlılık azalmıştır. Sorgulama ve fikirsel tartışma ortamlarında bulunmaları, üniversite gençlerini yeni arayışlar içine sokacaktır. Ancak bir yandan da siyasetten ve partilerin hepsinden uzaklaşan sadece kendi fikirlerini beyan edip oy kullanmak için sandığa giden bir gençlik oluşumu da gözlenecektir.
Ayrıca gençlerde okuma ve eğitim düzeyinin artmasına bağlı olarak gençler, bulundukları ya da dahil olmak istedikleri partilerde kendilerinden düşük eğitim düzeyinde bulunan insanlardan direktif almak istemeyeceklerdir. Yani üniversite mezunu bir genç neden herhangi bir partinin lise mezunu gençlik kolları başkanının yönlendirmesini kabul etsin ki?
Tüm bunların sonucunda yeni nesil 21.yüzyıl gençliğinin, yani teknoloji ve bilgi çağının gençliği, körü körüne bir partiye veya siyasi fikirlere kendini kaptırmayacaktır. Öte yandan ideolojiler de bitmiş olduğundan -ben şu an da hiçbir partinin herhangi bir ideolojisinin olduğunu düşünmüyorum- herhangi bir ideolojiye saplantılı da kalmayacaklardır. Sürekli okuyan, araştıran, bilinçli gençler sürekli yeni arayışlar içerisindedir. Sonuç olarak gençlerin genel durumunu kavrayamayan, iyi analiz edemeyen "Politik Doğrucular" sandıkta gençlerden oy alamayacaklardır. En azından bilinçli bir genç artık siyasi fikirleri araştırmakta, kime oy vereceğini iyi analiz edecek durumdadır.
İyi haftalar dilerim..