Genellikle filmler keyifli vakit geçirmek için izlenmektedir. Kimi zaman dram hikâyelerinin anlatıldığı filmler dahi size keyif verebilmektedir. Gözyaşlarınızı tutamadığınız filmler dahi size keyif verebilmektedir. Film izlemek kimileri için yalnızca boş vakti değerlendirmenin bir aracı olsa da kimileri için oldukça önemli bir yere sahiptir. Filmi yalnızca izlemekle yetinmeyip filmdeki sanatsal yönleri keşfedebilen, sinema tarihini kavrayabilen ve filmin toplumsal mesajlarını anlayabilen kişiler için film izlemek başlı başına bir kültürü oluşturmaktadır. Çoğu zaman film sektörü yalnızca maddi kaynaklı hizmet verse de toplum tarafından keşfedilmeyen, sanatsal yönü güçlü vardır. İşte bir film kültüründen bahsedildiğinde popüler kültürün dayatmalarından uzak, kendi başına sanatsal bir kaygı taşımayı başarabilmiş filmler akla gelmektedir. Bu tür filmleri sinema salonlarında bulmak ne yazık ki mümkün olamamaktadır. Genellikle seyirci kitlesinin fazla olmasını amaçlayan dolayısıyla reytinglerde ön planda olmayı hedefleyerek maddi kazanç sağlamaya çalışan filmler sinema salonlarını doldurmaktadır. Sinema kültürüne hâkim kişiler için ise sinema yalnızca film izlemek değildir. Bu nedenle film kültürüne sahip kişiler genellikle kendilerine ait bir arşivi oluşturabilmektedir. Tüm bunların yanı sıra evde boş zamanı değerlendirmek için de kişiler film izleyebilmektedir. Genellikle bu kişiler günün yorgunluğunu atmak ya da stresli iş düşüncelerinden uzaklaşmak için film izlemeyi tercih edebilmektedir. Çok film izlemek ile film kültürüne sahip olmak da bu noktada ayrılmaktadır. Film kültürüne sahip kişi boş vaktini değerlendirmek adına film izlemeyi tercih etmemektedir.