ESKİ MAHALLEDEKİ BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZ

Ne güzelmiş herkesin herkese güven duyduğu,

Bir ve birlik olduğumuz gamsız, dertsiz, tasasız zamanlar…

Her gün önlüğünü, yakalığını, mendilini ütületen,

Defter kitap kaplanmadı diye okula götürmeyen,

Gündüz sokakta akşama kadar oynayan,

Gece ödevini bitirmeden yatmayan,

Sabah gözlerini oğuşturarak okula giden,

Ödev kontrolünde artı aldığında sevinen,

Mektup pullarını kitabının arasında saklayan,

Defterinin köşelerini ataçla düzelten,

Teneffüs zili çaldığında bahçeye koşan,

Gördüğü her öğretmene durarak baş selamı veren,

Öğretmenden dayak yediği halde gıkını çıkartmayan,

Karnesinde zayıf olduğunda yüzü kızaran,

Okul idaresi temizlik parası istediğinde

Sessizce cebindeki simit ayran parasını veren,

Arkadaşıyla kavga ettiğinde küsen,

Teneffüse çıkınca küstüğünü unutup kovalamaca oynayan,

Okul çıkışında arkadaşlarıyla toplanıp evlerine giden,

Eve vardığında içeri girmeden çantasını pencereden atan,

Aç karna saatlerce sokakta koşturup oynayan,

Komşu teyzenin yağlı ekmeğiyle karnı doyan,

Annesinin baban gelince döver çabuk eve gir demesiyle,

Tek solukta içeri koşup üstündekileri sağa sola atan,

ESKİ MAHALLEDEKİ BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZ.

Sokağın köşesindeki bakkal amcadan,

Reçeli tabakla, çekirdeği bardakla,

Teneke kutudan gofreti bisküviyi,

Yoğurdu salçayı poşetle alan,

Yumurtayı taneyle şekeri gramla,

Baba tatlısını diziyle,

Sucuğu yarım halka alan,

Kesme şekerini tutma şekeri niyetine

Eve giderken aşırıp yiyen,

Sokakta elinde tencereyle sütçü bekleyen,

ESKİ MAHALLEDEKİ BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZ.

Sokakta büyük geçerken başını öne eğip bekleyen,

Bakkalın önünde biriken gazoz kapaklarını toplayan,

Karşı komşunun evinde sabahlayan,

Sokakta gördüğü kadınları teyze abla,

Erkekleri amca ağabey bilen,

Siz kardeşsiniz dendiğinde emsalleriyle kardeş olduğunu sanan,

Kendinden büyük olanlara saygı duyan,

Yer sofrasında aynı tabaktan yiyen,

Sofrada büyükten önce yemeğe başlamayan,

ESKİ MAHALLEDEKİ BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZ.

Bayramın gelmesiyle yeni elbise ayakkabı sahibi olan,

Bayramda her gördüğü büyüğün elini öpen,

Baklavanın çukulatanın sadece bayramlarda yenildiğini zanneden, 

Mahallede lokum bisküvi dağıtılıyorsa bebek doğduğunu,

Televizyon açılmıyorsa komşunun acısı olduğunu,

Bişi dağıtılıyorsa birinin öldüğünü anlayan,

Çayı, şekeri ödünç istemekten sıkılmayan,

Giydiği ayakkabının markasını bilmeyen,

Kış günü altına içlik başına takke

Giymeden sokağa çıkmayan,

Kolay kolay da hasta olmayan,

Televizyonda İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkan,

Evde telefon çaldığında üstüne abanan,

Televizyonun karşısında diz çöküp oturan,

Gazete kuponlarıyla ansiklopedi,

Sonraki zamanlarda bisiklet alan,

Büyükçe ince naylon bulduğunda,

Uçurtma yapmak için kamış arayan,

ESKİ MAHALLEDEKİ BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZ.

Ne güzelmiş herkesin herkese güven duyduğu,

Bir ve birlik olduğumuz gamsız, dertsiz, tasasız zamanlar…

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }