Ülkemizin önemli sanatçılarından olan sevgili Müjdat Gezen’e, bu yılki şenlik kapsamında, şenliğin ilk günü olan 5 Temmuz saat 20:30 da açık hava tiyatrosunda yapılacak olan resmi açılış töreninde, Altın Eşek Ödülü verilecek. Peşinden şenliğin 2. günü 6 Temmuz saat 16:00’da ise Hıdırlık Parkında yapılacak olan mizah söyleşisine katılacak. Bir anlamda kendisi, beş günlük şenlik içinde iki güzel etkinlikle aramızda olacak. Sanırım bu nedenle, 1 Temmuz tarihli Cumhuriyet Gazetesinde ki köşe yazısının başlığını, “Dedem Nasreddin Hoca” olarak atmış. Üstad yazısının devamında ise şu cümlelere yer vermiş,
“...Yıllar sonra Akşehir’de Nasrettin Hoca’nın heykelinin yanına benim de heykelimi diktiler. Geçen gün, yeni belediye başkanı Dr. A. Nuri Köksal ziyaretime geldi. Bu yılki “Altın Eşek Ödülü”nü bana verdiklerini söyledi. Çok mutlu oldum. Akşehir Belediyesi’ne ve Akşehir halkına teşekkür ediyorum.”
Değerli üstadımızın bu yazısını okuyunca bende bu köşeden, kendisinin Akşehirimize bugüne kadar olan ve hatta bugünden sonrada olacağına emin olduğum katkılarından dolayı, Akşehir halkı adına bir selam göndermek ve teşekkür etmek istedim.
Kentimizin tanınırlığında kültürel olarak katkı veren; Nasreddin Hoca, Tarık Buğra, Ahmet Çuhacı gibi ilk anda aklıma gelen değerli şahsiyetler gibi Müjdat Gezen’i de onların arasına dahil etmek gerekir. Zira Müjdat Gezen Akşehir için önemli bir şahsiyet ve tıpkı yukarıda saydığım isimler gibi Akşehirimizin önemli bir kültür elçisidir. Bu sebeple onun biz Nasreddin Hoca torunları kadar kendisini Nasreddin torunu olarak hissetmesi/tanımlaması son derece normal. Konuya başka bir yönden bakacak olursak da Müjdat Gezen, Nasreddin Hocamızı zamansal olarak günümüzde temsil edebilecek, yaşayan yegane kişilerin başında gelmekte. Ayrıca Akşehir olarak verilecek ödül, bir anlamda konunun tescillenmesinin de kanıtı.
Akşehir’in en önemli kültür varlığı olan Nasreddin Hocamızın, günümüzde yaşayan önemli temsilcisi, Müjdat Gezen’i aramızda görmek, ağırlamak, onun hoş sohbetinden istifade etmek için sabırsızlanıyoruz.
Bu satırları yazdığım sırada Akşehirimiz için önemli olduğunu düşündüğüm bir başka değerimizi yitirdiğimiz haberini aldım. Mehmet Güleray’ın Akşehirimize hizmetleri unutulmaz. Akşehir kıymetli bir evladını daha yitirdi. Yakından tanıdığım, dostluğum olan sevgili Mehmet Güleray’ı tıpkı Ahmet Çuhacı için yazmayı düşündüğüm yazı gibi ayrı bir yazı ile anmak, anlatmak isterim.
Sonuç: Akşehirimize hizmet eden, tanıtımına ve kültürünün yayılmasına katkı veren tüm somut olmayan kültür varlıklarımızın(en başta insan hazinelerimiz) değerini bilmeli, kendilerini geleceğe aktarılan mirasın temsilcileri olarak görmeli ve henüz hayattayken taltif etmeliyiz.