Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türk Hava Kurumu’na ait yangın söndürme uçaklarının kullanılamaz durumda olduğunu söyledi. Her ne kadar THK, uçakların bakımının yapıldığını ve Ulaştırma Bakanlığına bağlı Sivil Havacılık Kurumunun da uçma sertifikalarını yenilediğini açıklasa da biz, Bakanın söylediklerine inanmak durumundayız.
Gerçi aynı Bakan, geçen yıl Yunanistan’da çıkan orman yangınlarının söndürülmesi için bu uçaklarla yardım teklifinde bulunmuş olsa da ve THK, uçakların Yunanistan’daki yangınların söndürülmesinde kullanıldığını iddia etse de, ormanlarımızdan sorumlu bir Bakandan daha fazla sorumluluk duyuyor olmamız mümkün değil.
Bu durumda yangın söndürme işlerinin THK yerine özel bir mimarlık firmasına verilmesi de çok doğal. Zira önemli olan; yangınlara risk taşımayan uçaklarla, helikopterlerle ve bir an evvel müdahale edilmesi ve mümkün olduğu kadar fazla ağacın ve orman canlısının kurtarılması.
Yalnız benim kafama takılan küçük bir detay var; uçurulması riskli bulunan uçaklara sahip olduğu için Türk Hava Kurumuna verilmeyen yangın söndürme ihalesini verdiğimiz firmanın, anladığımız kadarıyla hiç uçağı yok. Yangınlara sadece helikopterlerle müdahale ediliyor.
THK’ya, “Senin yangın söndürme uçaklarınla uçmak riskli, bu işi sana veremeyiz, senin yerine hiç uçağı olmayan bir firmaya vermemiz daha doğru” demişiz. Hem uçakları hem de helikopterleri olan bir firma bulamamış mıyız?
Bir de bu sorunun cevabını bulabilirsem, tarımsal alanda kaydettiği gelişmeleri sıkı sıkıya takip ettiğim Tarım ve Orman Bakanımızla daha bir gurur duyacağım.